Ana içeriğe atla

Her Şeyin Başı Zor mu?

Her Şeyin Başı Zor mu?

Sabah uyanınca dolabın aynasına yansıyan güneş Aylin’in dikkatini çekti. "Neredeyim ben?" deyip biraz düşününce yeni bir şehre dolayısıyla yeni bir eve taşındığını hatırladı. Unutulacak bir şey değildi elbette ama taşınma süreci onu o kadar yormuştu ki, zaman ve mekan kavramı bir süreliğine kaybolmuştu. Gözleri yansıyan gün ışığının parlaklığına dalıp gitmişti. Odanın rengi ışıkla ortaya çıkmıştı. "İyi ki bu rengi seçmişiz" diye düşünürken alarm sesi huzurunu kaçırdı. Yeni bir başlangıcın ilk günüydü bugün. Daha fazla oyalanmadan kalkıp çayı ocağa koydu ve elini yüzünü yıkadıktan sonra kahvaltıyı hazırlayıp eşini uyandırdı. Kahvaltı sonrası hazırlanıp birlikte çıktılar. Eşi, servis imkanı olduğu için arabayı Aylin'e vermişti. Arabada, acemi olduğu yollara dikkat kesilmişken bir yandan da "Acaba beni ne bekliyor?" diye düşünüyordu. Yollar sonunda bitmiş yeni iş yerine ulaşmıştı. Güvenlik görevlisinin hareketlerinden yanlış bir yere park ettiğini anlamıştı. "Arabayı park etmek ne kadar zor olabilir ki?" diye geçirmişti içinden. Kendisini acemi şoför gibi hissetmişti. Sonrasında görevlinin yönlendirilmesiyle derin bir nefes aldı.  

Yeni Başlangıçlar, Yeni Zorluklar…

Yeni okuluna ilk adımını atmıştı. Heyecanını bir türlü yatıştıramıyordu. Aylin 12 yıllık coğrafya öğretmeniydi, bu şehre de eşinin görevi nedeniyle taşınmışlardı. Yeni bir şehre alışması bir yana, yeni okuluna alışması da zaman alacaktı. Aylin idealist bir öğretmendi ve mesleğini severek yapıyordu. Aynı mesleği yapmaya devam edecekti ama işe yeni girmiş biri gibi içinde bir heyecan vardı. "Hadi bakalım Aylin" diye kendini cesaretlendirip okulun kapısından tam adımını attı ki; 

"Gün-ayyyy-dın Aylin hocammmm" sesiyle irkildi.  

Gözlerini kapatıp havaya sıçradı. Tansiyonu düştüğünden hemen gözlerini açamadı. Karşıdan bir ses, 

"Kusura bakmayın hocam korkutmak istememiştim, iyi misiniz?" diyordu ama cevap verecek hal kalmamıştı.  

Kendini toparlayıp gözünü açınca karşısındaki kişinin nakil işlemleri sırasında tanıştığı, okulun müdürü Fevzi hoca olduğunu fark etti.  

"Korkacağınız aklıma gelmedi, iyi misiniz sandalye getirelim, oturun" deyince,

"Yok hocam daha iyiyim, boşluğuma denk geldi, öğretmenler odasında toparlarım" diyebilmişti Aylin öğretmen.

Fevzi hocanın, "Tabi hocam, yeni dönem başlamadan önce kısa toplantı yapacaktım, o zamana kendinizi toparlarsınız" sözünü duyunca, 

"Okulun ilk günü toplantı mı? Bir bu eksikti" diye içinden geçirdi.  

Herkes öğretmenler odasında hazırdı. Aylin öğretmen biraz şaşkındı ama şaşkınlığını belli etmemeye çalıştı. Okulda yeni olduğu için her sene geleneğe dönüşen açılış toplantısından haberi yoktu.  

Toplantı sanki yeni bir okul dönemi değil de, yeni bir mücadele dönemi başlıyor gibi his oluşturdu Aylin öğretmenin içinde.  

Ders zili çalmıştı. Gireceği sınıftan epey gürültü geliyordu. İçeri girdi selam verdi. Bir an ses kesildi ama öğrenciler yeni öğretmeni görünce kendi aralarında tekrar konuşmaya başladılar.  

"Biliyorum beni merak ediyorsunuz, ben de sizleri merak ediyorum. Kendimi tanıtayım ben yeni coğrafya öğretmeni Aylin." 

Aralarından biri "Hocam gençmişsiniz, biz daha yaşlı birini bekliyorduk." diye kendince espri yapınca ardından gülüşmeler geldi.   

Yeni öğrencileri, önceki okulundan biraz farklı mıydı? "Güçlü durmalıyım" dedi içinden. Çantasını masaya koyup konuşayım derken çantanın kolu elinde kaldı. "Öğretmenim siz değil ama çantanız yaşlıymış, beni bırakma diyor" deyince ardından yeniden gülüşmeler başladı.  

Aylin öğretmen ne yapacağını bilemedi. Sınıfı yönetemiyor olmak onu daha çok gerginleştirdi. Hayatta en iyi olduğu konu işiydi. Neden başka bir okulda bu kadar zorlanıyordu? Oysa aynı işi yapıyordu. Değişen sadece okulu olmuştu. Yıllar içinde kazandığı deneyimi yeni başlangıcın zorluklarına yetmiyordu. 

Her şeyin mi başlangıcı zordu? 

Her öğrenciyi kazanmak onun için çok önemliydi. Kafasında türlü sorular belirdi. 

  • Yeni öğrencilerle doğru şekilde iletişim kurabilecek miydi?  
  • Müdürün çalışma prensiplerine ayak uydurabilecek miydi? 
  • Meslektaşlarıyla iletişim dengesini yakalayabilecek miydi? 

İşe ilk başladığı günler geldi aklına... Bütün aksilikler onu bulmuş çok zorlanmıştı. Zamanla aksilikler azaldı işinden keyif alır hale geldi. Şimdi aynı derecede zorlanmıyordu ama yine de sıkıntı yaşıyordu.  

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; "Her şeyin başı zordur."

İnsan zorluğun hep devam edeceğini zanneder. Bir süre sonra zorluk geçer yerine kolaylık gelir. Sonra kolay geleni sürekli zanneder hâlbuki her yeni başlangıçta yine zorlanacak. Tıpkı bir annenin ilk çocukta düşe kalka bebek bakımını öğrenmesi, ikinci çocukta her şeyi biliyor olmasına rağmen yine de zorlanması gibiydi… Demek ki yeni başlangıçlarda o konuyu çok iyi bilmek yetmiyordu. 

Yani kontrolümüz dışında olan konular da olabiliyormuş.  

Bu düşüncelerle bu zorlu günü bitirip ev yoluna koyulmuştu Aylin öğretmen. Akşam olunca günün değerlendirmesini yapmak için ajandasının başına oturdu.  

Bu yolu nasıl yürüyeceğim? 

Daha önce benzer bir yolda yürüdüm. İlk yürüdüğüm halim gibi değilim. Yine zorlanıyorum fakat deneyimlerim yanımda yoldaşım… 

Hayatımı kolaylaştırmak için kendime tavsiyeler; 
  • Sabretmek,  
  • Yapabileceklerime odaklanmak,  
  • Yaşadığım anlardan keyif almak,  
  • Kabul etmek,  
  • Hatalarıma gülüp ders çıkarmak...  
Diye not düştü ajandasına…

Gününü değerlendirip kendisine yol çizince biraz olsun rahatlamıştı. 
Şimdi yeni iş gününe merhaba diyebilirdi...  

***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

"Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen biri vardır."

***


Yorumlar

Adsız dedi ki…
Yeni başlangıçlar öyle zorluyor ki. Tam da yaşadığımız durum ele alınmış. Duygumuz içimizden geçenler dile vurulmuş. Sanırım yapmamız gerekende belli. Sabredip devam etmek. Paylaşım için çok teşekkürler ☺️
Adsız dedi ki…
"Her şeyin başı zordur"...
Gerçekten de öyle dedirten bir yazı:)
Kaleminize.sağlık..
Adsız dedi ki…
Nasıl olacak, nasıl yapacağım dediğimiz zorluklar bir süre sonra kolaylaşıp yerini yeni başlangıçlara dolayısıyla yeni zorluklara bırakıyor. Yaşadığımız bu zorluklar demirin ateşte şekle girmesi gibi bir şekle sokuyor, kıvam veriyor, bize hayatı öğretiyor. Hem öğrenip hem de keyif alabilecegimiz, anlamlı başlangıçlar dileğiyle. Emeğinize sağlık 👏
Adsız dedi ki…
Yeni durumlarda deneyimlerimiz yoldaşımız ne güzel anlatılmış emeğinize sağlık
Adsız dedi ki…
Her yeni şeyin başı zor gerçekten. Aylinin ajandasina düştüğü notları bende aldım. Tesekkurler
Adsız dedi ki…
Olayları yaşarken anlık duygularımız alevlenince hep böyle devam edecek zannederiz. Oysa hayatta hiçbir şey sonsuza kadar devam etmiyor. Bir döngü içinde başlıyor bitiyor. Zorluktan sonra kolaylık, kolaylıktan sonra da zorluk geliyor, tıpkı denizin dalgası gibi...
Adsız dedi ki…
Hayat tecrübesi bakımından ne kadar deneyimli olursak olalım yeni bir şeye başlamak her zaman zor olmuştur ve zor olacaktır ta ki yeni olanı eskitene kadar.
Adsız dedi ki…
İnsanın kilitlenip kaldığı yer için çok güzel mesajlar var emeğinize sağlık.
Adsız dedi ki…
Sabır, hatalardan ders çıkarmak ve hayattan keyif alarak yaşamak ne kadar da önemli…
Adsız dedi ki…
Yeni başlangıçların vermiş olduğu kaygıyı ele alan gerçekçi bir öykü , kaleminize sağlık 👍
Adsız dedi ki…
İnsana sadece insan olduğunu ve hayatı hatırlatan bi yazı olmuş 🥰
Adsız dedi ki…
👏
Adsız dedi ki…
İnsanı yeni bir şeye başladığında vazgeçmesinden alıkoyan bir yazı, teşekkürler :)
Adsız dedi ki…
yeni başlangıçlar bu kadar güzel anlatılabilir. hatalar olabilir mutlaka başlangıç zor olacak ancak sonrası keyif vurgusu çok güzel kaleminize sağlık
Adsız dedi ki…
İnsanin hayatın her dönemecinde ne ile karşılaşacağını önceden biliyor olması çok konforlu değil mi
Adsız dedi ki…
Tam tayincilere göre bir yazı olmuş çok ihtiyacım vardı:)))
Adsız dedi ki…
Gerçekten herşeyin başı çok zor.Elinize sağlık çok güzel olmuş.
Adsız dedi ki…
Şikayet etmemeyi başarsak sabretsek herşey zamanla kolaylaşacak, keyifli olacak belli ki ama insana hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor ..güzel yazınız için teşekkürler
Reyhan gündüz dedi ki…
Rabbim zorlarımızı kolay eylesin inşallah 😌🤲
Nur dedi ki…
Çok faydalı bir yazı olmuş. Elinize sağlık..
Adsız dedi ki…
Bende bu zorlukları bu memlekete gelmeden önce de sonra da yaşadım Yabancı dil yabancı ınsanlar farklı âdetler farklı yaşam her şey çok farklıydı Ben çok korkuyordum Dil öğrenmekte burdaki ınsanlara yaşam tarzına ayak uydurmakta zorlu süre geçirdim Yanlış anladım üzüldüm kendim farkında olmadan istemeden etrafdakileri da zorladım Işe yenı başladığım da aynı duyguları yeniden yaşadım Ama iyi ınsanlar sayesinde çok şeyler öğrendim Onların tecrübesi Merhametli kalbi benim için yenı memlekete yenı hayatıma alışma aşmasında oldukça güçlü başlangıç temeli oldu Her şeyin ilki zor Ve tekrar tekrar hayatımızda bu ılk lere rast geliyoruz Ama bu yenilikler bize oldukça tecrübe yenı yönlerimizi keşfedebilmek imkanlarını sunuyor bu sayede güçleniyorüz büyüyoruz Benim çok saygı duyduğum çok sevdiğim insanın bi sözü var "Zorluk olmadan kolaylık olmaz" Dünden daha iyi daha hayırlı daha verimli güzel hayat için zorlukları aşabilme dileğiyle her keze hayatıda anlayışlı Allahi seven iyi kalpli insanların çok olması dileğiyle 💞💖💓
Adsız dedi ki…
Hayatın inişli Çıkışlı olduğunu gösteren çok güzel bir yazı 👏
Adsız dedi ki…
Daha yeni yaşadık benzer bir durum. Başının zor olduğunu bilmek ne önemli.
Adsız dedi ki…
Yeni başlangıçları zorluğunu deneyimlerimizin yol göstericiliğinde hafifletip, her deneyimin ustalık yolunda ilerlemek olduğunu anlarız..Yani insan hamdır böylelikle pişer.....
Adsız dedi ki…
Çok güzel bir yazı olmuş,emeğinize sağlık
Adsız dedi ki…
İnsan zorluğun hep devam edeceğini zanneder. Bir süre sonra zorluk geçer yerine kolaylık gelir.
Adsız dedi ki…
Kaleminize sağlık, pes etmek yok başını geçersek sonu gelecek :)
Creamİce dedi ki…
Stajlarım aynen böyle geçiyor. Bana teselli oldu bu yazı:)
Fatma Okumuş dedi ki…
Daha önce yapmadığın bir şeyi yapıyorsan ilk defa yaptığın o şey genelde olumsuz sonuç aldığımız bir şey oluyor. Çok zorlandığımız bir süreç oluyor. İlk kez müzik aleti çalıyorsam kesin zorlanacağım.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeter Ki Pes Etme

Yeter Ki Pes Etme Masmavi gözlerinin kenarları ağlamaktan kırmızıya döndü. Küçük kız güle oynaya indiği merdivenleri dizleri yara içinde yukarı çıktı. Annesi o halini görünce şok oldu. “Noldu Yaren sana?” diyebildi sadece.  “Bisikletten düştüm annecim. Canım çok acıyor.” der demez kapının önünde yığılıverdi.  Annesi telaşla ambulansı aradı. Ambulans geldiğinde Yaren çoktan kendine gelmişti. Sağlık memuru ona sorular sorup muayene etti. Ambulansın sedyesine yattığında ürkek bir kedi gibi etrafı izliyordu. Daha önce hiç bulunmadığı bir yerde tedirgindi. Sağlık memuru ona gülümseyerek konuşuyor ve yapacağı her adımda bilgi veriyordu. Böylece biraz olsun rahatladı.  Yol boyu ilerlerken iki damla yaş o masmavi gözlerden süzülüverdi. Ağlarken kendi kendine söylendi. Yaren: “Of yaa, bir daha binmicem!” Sağlık memuru: “Neye binmiceksin?” Yaren: “Bisiklete bir daha binmicem.” Sağlık memuru: “Neden binmeyesin ki, herkes bisikletten düşebilir. Biliyor musun şu yaşımda düştüm ben...

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor!

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor! Bir yılı daha uğurlamanın arifesindeyiz... Bazen insan beş dakikaya sabredemezken 365 gün 6 saatin yeniden geride kalması inanılmaz, değil mi? Daha dün elimizde makasla tutkal vardı ve sevdiklerimize yeni yıl kartı tasarlıyorduk. Makyaj pamuğundan kar yapıp yapıştırıyorduk. Karttan çok yüzümüze gözümüze bulaşan simler yıkamakla çıkmaz ve günlerce pırıl pırıl gezerdik. Bazı kartları postaneden yakınlarımıza gönderirdik. Bunun için kuyruk bekler, heyecan duyardık. Kartı teslim alan tanıdıklar, o acemi tasarımlarımıza hayran kalmış gibi yapardı. Sıra arkadaşımız, kartımızla dalga geçmiş bile olabilirdi ama biz övgülere inanmak isterdik. ‘HOŞ GELDİN Bin dokuz yüz… iki bin bilmem kaç...’’ Bunun gibi her yıl birçok senenin rakamları o kartları süslerdi. Yetişkin olunca kart tasarımları son bulur ama bu dönemlerde yaşanan bazı hisler hala ortaktır. Çoğu insan muhabirlerin uzattığı mikrofonlara benzer beyanlarda bulunur. Geçen yıla biraz sitem, gel...

Sporla Yeniden

Sporla Yeniden Ayşe bir süredir yataktan hiç bu kadar dinç kalkmamıştı. Bir hafta önce başladığı spor ne de iyi gelmişti. Gözlerini açınca içine, derin bir nefes çekip, bir kez daha şükür etti. Oysa spora başladığı ilk günler ne çok kas ağrısı çekmişti. İlk günler, çok sancılı geçmişti. Bacakları, kolları uzun süredir spor yapmadığı için, yaptığı ilk sporla hamlamıştı. Bu yüzden yürümekte bile zorlanıyordu. Ama önemli değildi, biliyordu ki sonu güzel olacaktı.  "İyi olan şeylerin başında bir miktar acı ve zorlanma olurdu." Sabredince sonunun güzel olacağının bilincindeydi. Hem istediği fiziksel görünüme kavuşacak hem de burada başlattığı hareket ile hayatına bereket katacaktı. Bu yüzden hem sabırlı ydı hem ümitli . Kimi zaman sabahın erken saatlerinde kalkıp esneme ve hareketler ile gününü bereketlendirdi. Kimi zaman gün içinde yaptığı yürüyüşler ve yüzmeyi de buna ekledi. Erken kalkıp, sporunu yapıyor, ılık bir duştan sonra daha önce hiç olmadığı kadar dinç hissediyordu kend...