Ana içeriğe atla

Tek Kalmak İstemiyorum

Tek Kalmak İstemiyorum

Tek başına olacağı için katılmak istemediği programlar,

Tek başına kalmamak için yanlış insanların hayatına dahil olmak,

Tek başına alışverişe gidemediği için ertelenen ihtiyaçlar,

Tek başına yemek yiyemediği için abur cuburlarla öğünü geçiştirme,

Tek başına kalamadığı için çevresindekileri birlikte bir şeyler yapmaya zorlamak…

tek başına

Şimdi yine tek başına kalmıştı planlanan programa arkadaşları gelemediği için, yüzlerce tanımadığı insanın içinde tek başına olacaktı. Aralarında uzaktan tanıdığı ama çokta sevmediği kişiler vardı, süreç daha da zorlaşmıştı. Bir an kendini telefonuna bakarken buldu. Dikkatini dağıtacak bir şeyler izlemek birileri ile mesajlaşmak, konuşmak istiyordu.

Nesrin küçüklüğünden beri çevresinde çok arkadaşı olan yalnızlığı çok sevmeyen biriydi. Korktuğu yerlerde arkadaşlarından cesaret alır, üzüldüğünde onlarla dertleşir, eğlenmek istediğinde yine onlarla bir şeyler yapmak isterdi. Kalabalık bir ailede büyüdüğü için evde tek başına kalma durumları da çok olmuyordu. Birkaç saatliğine tek kaldığında ilk başlarda seviniyor, sonra bu durumu yönetemediği için sıkılıp buzdolabının yolunu tutuyordu. Ya da onu eğlendirecek bir film arayışına giriyordu.

Salondan içeri girdi ve bir köşeye oturmak istedi. Kendisini güçsüz hissediyordu. İçinden “Keşke bende gelmeseydim bir bahane bulsaydım” gibi anlık düşünceler geçiyordu. Katılımcılar için kağıt ve kalem dağıtılmıştı kağıda bir şeyler karalayıp duruyordu. Sonra büyük harflerle “NEDEN” diye yazdı. Neden bu durum onu çok zorluyordu? Neden yanında her zaman birileri olmalıydı? Desteğe ihtiyaç duyan zayıf bir ağaç gibi hissediyordu. Sonra etrafına bakmaya başladı, belki konuşacağı birilerini bulabilirdi ama yüzler tanıdık değildi, sohbetler tanıdık değildi.

Program bitmiş eve dönüyorken sokakta tek başına yürüyen bir kedi gözüne çarptı. ”Tek başına bir şeyler yapabiliyor, ne güzel” diye düşünerek uzun uzun baktı kediye. Kedi ise yürüyüşünü hiç bozmadan emin bir şekilde yol alıyordu. Tek başına kalmamak için mücadele vermiyordu, durumu sahiplenmiş doğru zamanda doğru birleşmeler yapıyordu. Karşısında boşuna çıkmamıştı bu kedi, sonra gözü havadaki kuşa takıldı. O da tek başına uçuyordu. Bazen bir araya gelip bazen ayrı kalabiliyorlardı. İstemedikleri bir ortama, aman yalnız kalmayayım diye dahil olmuyorlardı. Bugün kendisini zorlayan bu durum Nesrin’in lehine olmuştu. Kendisini güçlendirme, tek başınayken de, kendisi ile yetinebilme marifeti edinmeliydi. Kedi tek başına yürüyor, kuş tek başına uçuyordu. İlk hareket bu olmalıydı, tek başına yürümekten başlamalıyım diye niyet aldı. Bu zamana kadar sporu dahi birileri ile yapmıştı. Birlikte yürüyüşler, spor salonuna kayıt olmalar… Ama biri gitmeyince harekette duruyordu.

Bazı tek başınalıklar, insanı hedefinde uzun yol aldırıyormuş… 

Yollarının kısa olmasının sebeplerinden biri de buymuş…

İnsan bu hayatta nasıl daha güçlü ve marifetli olur?  Hangi sebepler insanı doğru yolda yürütür?... 

***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

"Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen biri vardır."

*** 

Yorumlar

Belgin dedi ki…
Bazen tek başına gelişir insan
Nağme dedi ki…
İnsan insanla olmak için var ama neden kısa bir süreliğine de olsa tek başına olmak insanı bu kadar korkutuyor? İnsan neden bu kadar kaygılanıyor?
Adsız dedi ki…
İnsan yanıma bir arkadaş bulayım diye ararken hedefinden de sapabiliyor. Tek başına hiçkimse olmasa da niyet edip başlamak ne kadar kıymetli❤️
Adsız dedi ki…
Neden?Bu soruyu bende kendime soruyorum.O olmasa da olur ama ben neden onsuz olamıyorum..
Adsız dedi ki…
Bir gün bir alim dedi ki tek başına olmak ile yalnız kalmak farklı şeyler..Tek başına olabilirsin ama eğer seni yaratanda ilişkin güçlüyse asla yalnız değilsin..
Merve A dedi ki…
Tek kalmamak için verilen tavizler eninde sonunda tek kalma sebebi oluyor…
Adsız dedi ki…
"Bazı tek başınalıklar insanı hedefe doğru uzun yol aldırıyor"
Ne kadar doğru bir tespit...
Adsız dedi ki…
Tek başınaykende mutlu olmak,güçlü olmak çok önemli bir ywre dikkat çekilmiş👏🏻👏🏻
Gökçen A. dedi ki…
Bazı tek başınalıklar, insanı hedefinde uzun yol aldırıyormuş… Yollarının kısa olmasının sebeplerinden biri de buymuş…Ne kadar iyi gelen bir yazı oldu. Kaleminize sağlık.
Adsız dedi ki…
Can sıkıntısını yönetemediğinde insan mutlaka yanında birilerini istiyor. Peki yönetebilse bu yol onu nerelere götürür acaba..
Adsız dedi ki…
Tek başınalığın kazancı çokmuş:)
Adsız dedi ki…
Yalnız başlamanın önemi …
Adsız dedi ki…
Başlarken tek sonra birleşmenin gücünü kullanarak yola devam etmek. Emeğinize sağlık.🌺
İlknur M dedi ki…
Kaleminize sağlık
Ayşe N. dedi ki…
Tek kalmanın avantajını yakalayabilenlerden olmak nasip olsun... Teşekkürler
Adsız dedi ki…
Neden korkuyorsan sonunda yine onunla karşılaşıyorsun başına gelen yine o oluyor
EMEL dedi ki…
Tek başına kalmak insanın kendini geliştirebilmesi için iyi bir fırsat.
Seles dedi ki…
Tek olmadan, tek başına kalabilmek...Kendime ve gözümün önüne konana dikkatlice bakabilmek için fırsat...
Adsız dedi ki…
“Kendisini güçlendirme, tek başınayken de, kendisi ile yetinebilme marifeti edinmeliydi.” Ne güzel cümle ..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor!

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor! Bir yılı daha uğurlamanın arifesindeyiz... Bazen insan beş dakikaya sabredemezken 365 gün 6 saatin yeniden geride kalması inanılmaz, değil mi? Daha dün elimizde makasla tutkal vardı ve sevdiklerimize yeni yıl kartı tasarlıyorduk. Makyaj pamuğundan kar yapıp yapıştırıyorduk. Karttan çok yüzümüze gözümüze bulaşan simler yıkamakla çıkmaz ve günlerce pırıl pırıl gezerdik. Bazı kartları postaneden yakınlarımıza gönderirdik. Bunun için kuyruk bekler, heyecan duyardık. Kartı teslim alan tanıdıklar, o acemi tasarımlarımıza hayran kalmış gibi yapardı. Sıra arkadaşımız, kartımızla dalga geçmiş bile olabilirdi ama biz övgülere inanmak isterdik. ‘HOŞ GELDİN Bin dokuz yüz… iki bin bilmem kaç...’’ Bunun gibi her yıl birçok senenin rakamları o kartları süslerdi. Yetişkin olunca kart tasarımları son bulur ama bu dönemlerde yaşanan bazı hisler hala ortaktır. Çoğu insan muhabirlerin uzattığı mikrofonlara benzer beyanlarda bulunur. Geçen yıla biraz sitem, gel...

Haftada İki Saat Spor İşe Yarar Mı?

Haftada İki Saat Spor İşe Yarar Mı? “ Egzersiz hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye bir soru sorsak, sizce cevaplar nasıl olurdu? Çoğunluk, egzersizin faydalarından bahseder, yapılması gerektiğini savunur. Yani “Neden yapmalıyız?” diye sorduğumuzda, çoğu kişi bunun iyi bir şey olduğunda hemfikirdir. Ama işin aslına bakarsak, bu söylemler çoğunlukla teoride kalır. Egzersizle gerçekten ilgilenenlerin sayısı oldukça azdır. Bu kadar iyi bir şeyse yaşam rutinimizde egzersize pay ayırmıyor olmamız garip değil mi? Alışveriş, yemek, eğlence gibi, sonunda keyif alacağımız bir şey söz konusu olduğunda, zaman ayırmakta zorlanmayız. Yol gitmek, efor sarf etmek gözümüze batmaz. Ama konu sağlığımız için harekete geçmek olunca, aynı hevesi gösteriyor muyuz? "Zamanım yok... Çok yoğunum... Yorgun hissediyorum... Bütçem yok... Yürüyecek yer yok... Düzgün salon yok... Hem zaten haftada iki saat egzersiz ne işe yarar ki?" Yapmak istemediğimiz bir şey için bahane üretmek hiç zor değil.  Uyku saatler...

Sporla Yeniden

Sporla Yeniden Ayşe bir süredir yataktan hiç bu kadar dinç kalkmamıştı. Bir hafta önce başladığı spor ne de iyi gelmişti. Gözlerini açınca içine, derin bir nefes çekip, bir kez daha şükür etti. Oysa spora başladığı ilk günler ne çok kas ağrısı çekmişti. İlk günler, çok sancılı geçmişti. Bacakları, kolları uzun süredir spor yapmadığı için, yaptığı ilk sporla hamlamıştı. Bu yüzden yürümekte bile zorlanıyordu. Ama önemli değildi, biliyordu ki sonu güzel olacaktı.  "İyi olan şeylerin başında bir miktar acı ve zorlanma olurdu." Sabredince sonunun güzel olacağının bilincindeydi. Hem istediği fiziksel görünüme kavuşacak hem de burada başlattığı hareket ile hayatına bereket katacaktı. Bu yüzden hem sabırlı ydı hem ümitli . Kimi zaman sabahın erken saatlerinde kalkıp esneme ve hareketler ile gününü bereketlendirdi. Kimi zaman gün içinde yaptığı yürüyüşler ve yüzmeyi de buna ekledi. Erken kalkıp, sporunu yapıyor, ılık bir duştan sonra daha önce hiç olmadığı kadar dinç hissediyordu kend...