Masmavi gözlerinin kenarları ağlamaktan kırmızıya döndü. Küçük kız güle oynaya indiği merdivenleri dizleri yara içinde yukarı çıktı. Annesi o halini görünce şok oldu. “Noldu Yaren sana?” diyebildi sadece.
“Bisikletten düştüm annecim. Canım çok acıyor.” der demez kapının önünde yığılıverdi.
Annesi telaşla ambulansı aradı. Ambulans geldiğinde Yaren çoktan kendine gelmişti. Sağlık memuru ona sorular sorup muayene etti. Ambulansın sedyesine yattığında ürkek bir kedi gibi etrafı izliyordu. Daha önce hiç bulunmadığı bir yerde tedirgindi. Sağlık memuru ona gülümseyerek konuşuyor ve yapacağı her adımda bilgi veriyordu. Böylece biraz olsun rahatladı.
Yol boyu ilerlerken iki damla yaş o masmavi gözlerden süzülüverdi. Ağlarken kendi kendine söylendi.
Yaren: “Of yaa, bir daha binmicem!”
Sağlık memuru: “Neye binmiceksin?”
Yaren: “Bisiklete bir daha binmicem.”
Sağlık memuru: “Neden binmeyesin ki, herkes bisikletten düşebilir. Biliyor musun şu yaşımda düştüm ben. Bisiklet sürmeyi bilmiyordum yeni öğrendim. Sonra biraz hızlanayım derken çalılıklara girdim.”
Yaren: “Canın acıdı mı peki?”
Sağlık memuru: “Biraz, çalılıkların ince dallarından kollarım bacaklarım çizildi. Ama yine de sürmeye devam ettim, bırakmadım. Bırakırsam pes edersem öğrenemezdim ki. Mesele düştükten sonra hala devam ediyor olmak.”
Yanlarında bulunan diğer sağlık memuru da söze girdi.
“Sen de bir daha aynı şekilde düşmemeye çalışırsın. Mesele düşmeyi öğrenmek, bildikten sonra aynı şeyi yapmazsın. Bende küçükken düşmüştüm? Sekiz yaşımdayken kuzenimle dışarı çıkmıştık, beraber bisiklet sürüyorduk. Bayır aşağı iniyordum, çok hızlıydım. Sonra az bir şey frene dokunayım dedim, bir anda takla attım. O zaman orada da inşaat vardı. Küçük küçük taşlar vardı yerlerde. O küçük taşlardan biri alnıma girdi ve orada iz kaldı. Bak tam şurada, detaylı bakınca anlaşılıyor. Burada izi kaldı, hiç unutmam. Canım yanmıştı o zaman ama sürmeye devam ettim. Ve sana bir şey diyim mi? Benim en sevdiğim şeylerden biri bisiklet sürmektir. Çok da güzel sürerim bisikleti.”
Yaren gözündeki yaşı sildi. Aşağı doğru bükülmüş dudakları tebessüm etti. Sedyeden indirilirken bisikletle küskünlüğüne de son verdi.
İnsan bir konuda canı yanınca pes edebiliyor.
Bisikletten düştü diye bisiklet sürmeye küsebiliyor.
Yüzerken boğulma tehlikesi geçirdi diye denize küsebiliyor.
Kek yanınca ben beceriksizim deyip mutfaktan çekiliyor.
Araba istop etti diye trafiğe çıkmayı istemiyor.
Ders notu kötü gelince çalışsam da olmuyor diyerek pes edebiliyor.
İlk orkidesi solunca ben çiçek bakamam deyip çiçek bakmıyor.
Sunum yaparken dili takılınca rezil oldum diye düşünüp aktarmak istemiyor.
Oysa…
En iyi bisiklet sürenler en iyi düşmesini bilendir.
Her iyi yüzücü boğulma tehlikesi geçirir, pes etmez.
İyi bir aşçının öyküsünde kek yakma anısı vardır.
Araba öğrenirken herkes bir kez olsun istop ettirir.
Bazen çalıştığında iyi not gelmez, ama çalışmaya devam edince iyi not muhakkak gelir.
Çiçek bakan herkes bilir ki orkide sabır ister. Sabırla devam edince orkideler açar.
Ne kadar güzel konuşsak da bazen dilimiz takılır.
Ne kadar güzel yürüsek de bazen ayağımız takılır.
Yani…
İnsan düşer.
Bir adım geri düşer. Üç adım ileri gidebilsin diye.
Mesele düşerken neyi öğrendim?
Ne yaptım da düştüm?
Neyi yaparsam aynı şekilde düşmem?
Mesele düşünce kalkabildim mi?
Herkes düşer ama herkes düştüğü yerden kalkamaz.
Herkes düşer ama herkes düştüğü gibi kalkamaz.
Mesele düşmek midir? Kalkmak mı?
Düşmeye takılanlar kalkmaya çaba göstermeyenlerdir.
Düşmeye takılanın aklına kalkmak gelmez.
En iyi kalkışı yapalım o zaman.
Madem…
Kendimizi geride hissettiğimiz düştüğümüz yerler var.
Kalkıp yola devam edelim, pes etmeyelim.
Bugün bisikletten düşüp dizi acıdı diye pes eden yarın onun keyfinden de mahrumdur.
Bugün amacına doğru çakıllı yollarda zorlansa da yürümeye devam ediyorsan eğer yarın çabanın karşılığı gelecek, yüzün de gülecek.
Yeter ki pes etme 😊
***
İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur.
***
Yorumlar
Oysa hepsi sadece bir soruydu..
Doğru tepki verecek sebepleri haketmek nasip olsun
Dizi kanayan çocuk iç algısına almadan hayata küsmeden o acıyla gülerek tekrar yeniden dönebiliyor mu? Ne de güzel düştüm be, offf bide pantolonum yırtılmış 😂😂 hayatımızda olan her olay nötrdür. biz ona ne anlamlar, ne duygular yüklüyoruz? Bu iç algıdan çıkarsak her şey halloluyor :) bol bol yürüyelim :)))
Yorum Gönder