Ana içeriğe atla

Liderlik

Liderlik

Sabah omuzlarında büyük bir yükle uyandı Hakan… 

Sorumlulukları olmasa telefonunu da bir köşeye atıp kimsenin olmadığı bir yerde günlerce kalmak isterdi. Hep hayalini kurduğu yönetici koltuğu onu daha mutlu biri yapmamıştı. Oysa üniversite yıllarından beri kendisini bu pozisyon için hazırlamıştı. Liderlik, yönetim ve organizasyon, etkili iletişim, etkili konuşma konulu onlarca seminere katılmış, bununla ilgili kitaplar okumuş, büyük bir ekibi hatta şirketi yönettiğini hayal etmişti hep.

Liderlik

Şimdi ise işin en kilit noktasında olan üç çalışanı işten ayrılıyordu.

Çok iyi bir yönetici olduğunu düşünürdü, nerede hata yapmıştı? 

Çalışanların mesai saatlerine uyumunu çok sorun etmez, izin istediklerinde zorluk çıkarmaz, fikirlere önem verir, üzerlerinde baskı oluşturup performanslarının düşmesini istemezdi.

Çalışanlar açısından ise durum çok farklıydı…

20 kişilik ekibin 14'ü hayalet çalışan gibiydi. Ekstra sorumluluk almayan, yeni projelerde yer almak istemeyen, ortamın rahatlığından faydalanan ve ekibi yoran kişilerdi.

Hakan sonuç odaklı bir yöneticiydi. İşin yapılıp yapılmamasına bakardı. Kim ne yapıyor, detaylarla ilgilenmezdi. Ekibini yetiştirmekten ziyade, kendini yetiştirmeye ve geliştirmeye istekli kişilerle ilgilenmeyi severdi. 

Hâl böyle olunca yoğun iş temposu sebebiyle departmanlarına ait tüm önemli işler bu 3 çalışanın omuzlarına yükleniyordu. 

Onlarda ise yoğun stresten dolayı çeşitli hastalıklar oluyor ama Hakan bu durumu pek ciddiye almıyordu.

Her hastalık bir ilaçla hemen toparlanır düşüncesinde olacak ki, ilk gün dinlenmelerine izin verir, ertesi gün işe devam etmelerini beklerdi.

Diğerlerinin rahatlığı, strese maruz kalmadan yıl sonunda benzer oranlarda zam almaları işi yüklenen çalışanları rahatsız ediyordu. Aralarında çatışmalar başlamış, gruplaşmalar oluşmuştu. Hakan’ın “Çalışmak için harika bir yer” oluşturma çabası, çalışılmayacak bir yere dönüşmüştü.

Hakan ise çalışanlarına kırgındı. Onu işlerin yoğun olduğu bir dönemde bırakıp gidecek olmalarını kabullenemiyordu. Oysa öncesinde defalarca konuyla ilgili uyarılmıştı ama kimsenin gözünde kötü yönetici olmamak için çok üstünde durmamış, çözümü şikâyet eden kişilere sorumluluk vermemekte aramıştı.

Liderlik

Oysa insan sorumluluk aldıkça marifetlenir ve işi öğrenmeye başlar. İnsan işini öğrendikçe daha çok sever ve çalışmaya daha istekli olur. Başta zorlanan kişiler zamanla zorlanmamaya ve yeni sorumluluklar almaya hazır hale gelirler. İyi bir yönetici çalışanın tepkilerine göre değil, kendilerinden beklenen iş disiplinine göre hareket eder. İşi yapmakla ilgili yetersiz gördüğü kişilerle daha çok ilgilenip onların yeterliliklerini ve yetkinliklerini artırmaya çalışır. Verdiği görevleri teker teker takip eder ve daha iyi olmasıyla ilgili geri bildirimler verir. Performans değerlendirme kriterleri belirler ve detayda kimin nerede zayıf, nerede güçlü olduğunu tespit edip zayıf yanlarını geliştirmeleri için fırsat sunar.

Hakan ise sadece başını ağrıtmayacak, zorlanmayacağı kişilerle sonuca gitmek istemişti. Diğer çalışanların gelişimi ve ekibe katkısını göz ardı etmişti.

Bugünse işleri kiminle ve nasıl yetiştireceğini düşünüyordu. Tüm sorumluluk kendisine kalmıştı. 

Şimdi yeniden çalışmaya hevesli, işi çabucak öğrenip kendisini zorlamayacak kişiler bulmalı ve işi zamanında teslim etmeli, diye düşündü. Oluşturduğu 20 kişilik ekip de başlarken böyle değil miydi? 

İnsanın yönetme becerisi varsa en isteksiz çalışanı bile çalışkan hale getirebilir; yoksa, en iyi çalışanı bile bozar.

Liderlik

Liderlik başka kişilerin de sorumluluğunu almayı gerektirir. Kolay zamanlarda, baskı yokken ortaya çıkan lider ne kadar okumuş, öğrenmiş olsa da zor zamanlardaki davranışlar kitaplarda yazılanlardan farklı olabilir. Liderin baskıya dayanacak, işerin üstesinden gelecek ve herkesin işe dahil olmasını sağlayıp onları geliştirecek gücü olmalıdır. 

Günün sonunda, insanların takdir ettiği ve çalışmak isteyeceği lider; hem kendilerine kazanımlar sağlamış, marifetlendirmiş hem de stratejilerine güvendikleri kişiler olur.

***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

"Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen biri vardır."

***

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Günümüzde yöneticiler artık hazır yetişmiş olanı istiyorlar kimse kimseyi yetiştirmek istemiyor.Gerçek liderler mutlaka vardır sayılarının artması duasıyla🌸
Ayşe N. dedi ki…
İyi bir yönetici ekibine konsantre olan ekibinin yetişmesi için azmeden, adil olabilen... Ne güzel stratejiler verilmiş yazıda teşekkürler, kaleminize sağlık...
Alev İ. dedi ki…
Çok okuyunca, çok şey bildiğimizi ve çok iyi uygulayıcı olduğumuzu düşünüyoruz ama sahada işler çok başka...
Adsız dedi ki…
Nasıl lider olunur ve olunmaz çok güzel anlatılmış.
Adsız dedi ki…
Her işi ehline vermek gerekir ama önce işin ehli olacak kişileri yetiştirmek...
Adsız dedi ki…
Liderlik tüm çarkların bir uyum içinde çalışmasını sağlamaktır
Bir kısım çarklara yüklenip diğerlerini gözetmemek sonunda makinanın çalışmasını bozar
Ayrıca A kalite yöneticiler A kalite personelle çalışır; B kalite yöneticiler ise en fazla C kalite personelle çelışmak ister.
Çünkü onların yanında kendini daha rahat hisseder.
Emn dedi ki…
Çok marifetlenmesi için kişinin köşeye sıkıştırılmış gerek...
Adsız dedi ki…
Biri bizim yöneticiyi yazmış🙈
Adsız dedi ki…
Biri bizim yöneticiyi yazmış diyenler yalnız değiller :) +1 diyorum 😅
Adsız dedi ki…
Adaleti sağlamak o kadar önemli ki iş hayatında. Gerçekten çalışanların emek verenlerin motivasyonunu etkileyen bir unsur…
Adsız dedi ki…
Lider olmak çoğu zaman , ilgilinin beraber çalıştığı ekip üyelerinin ayakkabılarıyla önceden gezmiş olmasını gerektirir, yani empati kurabilmek , zaman harcamak, emek vermek, eğitim finansmanı ayırmak farz .. Etkili konuşmak, olur olmaz şeylere toplantı “Set etmek”, kişinin haleti ruhiyesini anlamaktan uzak ,projeyi mile-stone tarihine yetiştirmeyi Yasin şerif-i gibi işin kalbi belleyen , “How to become an effective leader and manager” gibi Tedx konuşmalarını hayatın şiarı haline getiren bir idareciyi zaten yalnız bırakmak çok vicdan azabı da yüklemez insan fıtratına. Bazen , static yük analizinin sağlamasını yapmak gibi kim ne yapıyor , ne yapamıyor’a bakabilmeli , hangi kolona/ çalışana ne yük biniyor bakabilmeli , yoksa orkestra dağılabilir ..ve orkestra şefi kendisini , bir elinde davul tokmağı , bir ayağı bateri pedalında , diğer elinde nota çubuğuyla ortada bulabilir.
Adsız dedi ki…
Neden yönetici olmak istiyorum?İnsan sormalı kendine..Toplumun başarı ölçüsü bu olduğu için mi?Maaş için mi?Yoksa gerçekten insan yetiştirmek ve yetişmek için mi?Niyet önemli galiba
Emel dedi ki…
Liderlik, insan yetiştirebilmeyi ve iş dağılımında adaletli olmayı gerektirir. Bir yönetici, bir lider ekibini yetiştiremiyorsa ve onlara yeteneklerine göre sorumluluklar vermiyorsa ekipte yaprak dökümü kaçınılmaz olur.
Nağme dedi ki…
Lider nedir ve nasıl iyi lider olunur sorusuna ne güzel bir cevap...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sporla Yeniden

Sporla Yeniden Ayşe bir süredir yataktan hiç bu kadar dinç kalkmamıştı. Bir hafta önce başladığı spor ne de iyi gelmişti. Gözlerini açınca içine, derin bir nefes çekip, bir kez daha şükür etti. Oysa spora başladığı ilk günler ne çok kas ağrısı çekmişti. İlk günler, çok sancılı geçmişti. Bacakları, kolları uzun süredir spor yapmadığı için, yaptığı ilk sporla hamlamıştı. Bu yüzden yürümekte bile zorlanıyordu. Ama önemli değildi, biliyordu ki sonu güzel olacaktı.  "İyi olan şeylerin başında bir miktar acı ve zorlanma olurdu." Sabredince sonunun güzel olacağının bilincindeydi. Hem istediği fiziksel görünüme kavuşacak hem de burada başlattığı hareket ile hayatına bereket katacaktı. Bu yüzden hem sabırlı ydı hem ümitli . Kimi zaman sabahın erken saatlerinde kalkıp esneme ve hareketler ile gününü bereketlendirdi. Kimi zaman gün içinde yaptığı yürüyüşler ve yüzmeyi de buna ekledi. Erken kalkıp, sporunu yapıyor, ılık bir duştan sonra daha önce hiç olmadığı kadar dinç hissediyordu kend...

Haftada İki Saat Spor İşe Yarar Mı?

Haftada İki Saat Spor İşe Yarar Mı? “ Egzersiz hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye bir soru sorsak, sizce cevaplar nasıl olurdu? Çoğunluk, egzersizin faydalarından bahseder, yapılması gerektiğini savunur. Yani “Neden yapmalıyız?” diye sorduğumuzda, çoğu kişi bunun iyi bir şey olduğunda hemfikirdir. Ama işin aslına bakarsak, bu söylemler çoğunlukla teoride kalır. Egzersizle gerçekten ilgilenenlerin sayısı oldukça azdır. Bu kadar iyi bir şeyse yaşam rutinimizde egzersize pay ayırmıyor olmamız garip değil mi? Alışveriş, yemek, eğlence gibi, sonunda keyif alacağımız bir şey söz konusu olduğunda, zaman ayırmakta zorlanmayız. Yol gitmek, efor sarf etmek gözümüze batmaz. Ama konu sağlığımız için harekete geçmek olunca, aynı hevesi gösteriyor muyuz? "Zamanım yok... Çok yoğunum... Yorgun hissediyorum... Bütçem yok... Yürüyecek yer yok... Düzgün salon yok... Hem zaten haftada iki saat egzersiz ne işe yarar ki?" Yapmak istemediğimiz bir şey için bahane üretmek hiç zor değil.  Uyku saatler...

Erteleme Şimdi Yap

Erteleme Şimdi Yap Gün çoktan aydınlanmış ortalık hareketlenmişti. Kuşlar sabah konserlerini vermeye başlamışlardı. Görünmüyorlardı ama koro halinde ötüşüyorlardı. “Yine geciktim” diye söylendi Gonca “şu alarmı ertelemesem olmaz mı acaba?” “Azıcık daha uyusam” diye alarmı erteler sonra da apar topar kalkardı.  Yetişebileceğim işleri yetiştiremiyorum. Ne zaman şöyle bir "oh be yetiştim" diyeceğim acaba? "Yine geldiler beni bekliyorlar. Neden bekleten taraftayım?"  diye söylendi, alelacele çıktı evden. Bu günlerde bunları düşünürken buluyordu kendini. Öyle böyle servise yetişti, bazen kaçırdığı da oluyordu.  Ertele-me... Bu defa beş dakika daha erken geldi. İşleri dünden bugüne sarkmıştı, önceki günden de düne sarkan işler vardı. Zaten iyice alışmıştı geciktirmeye ve her defasında sarkan işleri daha fazla oluyordu. Buna bir çözüm bulmalı, nasıl yapabilirim? Diye düşündü. “Bu işler iyice birikti yardım alsam da yine birikiyor.” Dedi kendi kendine. Gonca, neyi doğru yap...