Mutluluk neydi ki...
İçinde kelebeklerin uçuşması mı?
Ayaklarının yerden kesilmesi mi?
Baktığın her şeyde güzellikler görüp ruhunun huzurla dolması mı?
Semiha çocukluğundan beri bu kavram üzerinde düşünürdü.
Annesiyle yaptığı sohbetlerin en sevdiği konusuydu.
Annesine hep çocukluğunu, gençliğini, nelerin onu mutlu ettiğini sorar, masal dinler gibi dinlerdi.
Bazen şaşkınlıkla, bazen merakla ama çoğu zaman keyifle…
Misafire çayın yanında kaymaklı tatlı ikram edebilmek mutluluktu mesela. Her pazar akşamı başka bir komşuda toplanıp sohbet etmek… Oyunlar oynamak...
Annesi büyüklerin oynadığı oyunları özlemle anlatırdı.
Semiha’nın aklı almazdı kocaman kadınların, yetişkin erkeklerin oyun oynamasını. Annesi ise “Ne çok eğlenirdik…” diyerek hatırlardı.
O eski fotoğraflara bakarken dikkatini evlerde çok az eşya olması çekerdi hep.
“O zamanlar sadece ihtiyacımız olan eşyaları alır, evin süslemesini bile yine kullandığımız eşyalarla yapardık canım kızım.’’ demişti annesi.
Ayağımızı yorganımıza göre uzatırdık. İhtiyacımız dışında kıyafetimiz de olmazdı, mobilyamız da… Çok da mutluyduk…
Nerede saklıydı ki bu mutluluk?
Semiha, ailesinin tersine, mutluluğun başka şeylerde olduğuna inanırdı. Daha çok maddi kaynakta, daha çok eşyada, daha fazla gezebilmekte, tatilde…
Henüz lise öğrencisiyken bile pahalı markalı kıyafetler, ayakkabılar alınca mutlu oluyorum diyordu.
Bu durumda ailesinin payı büyüktü. Çok uzun yıllar sonra tedaviyle çocuk sahibi olmuşlardı. Onların biricik çocuğu, ailenin ise tek torunuydu. Herkes üzerine titremiş, her istediği yapılmıştı.
Babası yurtdışına her gidişinde kıyafetler, oyuncaklar getirir, bütün çantasını Semiha için doldururdu. Zorlandıkları dönemlerde bile özel okullarda okutmuşlardı.
Anneannesi, babaannesi “Bu kadar şımartmayın, her dediğini yapmayın.” deseler de onları dinleyen pek yoktu. “Anneciğim baksanıza ne kadar mutlu oluyor yeni oyuncaklar alınınca…” derdi annesi.
Semiha ise bu kadar imkanın içinde arkadaşlarına özenir, onların sahip olduklarına da sahip olmak isterdi.
Üst komşularının kızı Büşra yakın arkadaşıydı. Birbirlerinin evine sıkça gidip gelirler, her durumlarına şahit olurlardı.
Büşra tek bir bebeği olmasına rağmen başka oyuncak istemez, hep aynı bebekle keyifle oynardı.
Büşra’nın ailesi de çok daha mütevazı yaşarlar ama daha fazlasını istiyor gibi de görünmezlerdi.
Büşra’nın annesinden, annesinin babasından “Şunu da alalım, evde şu eksiğimiz var.” dediğini hiç duymamıştı.
Bunun nasıl böyle olduğu Semiha için hep bir sır olarak kaldı.
Kimisi mutluluğu istediği son model arabada,
Kimi çok katlı bahçeli bir villada,
Kimi pırlantalarla süslenmiş bir kolyede,
Kimi alacağı bir terfi haberinde,
Kimi Hindistan'da, kimi Tibet'te ama
Herkes bir şekilde mutlu olmanın yollarını arıyordu.
İnsanın doğduğu günden geldiği yaşa kadar pek çok isteği olur. Aslında istediği tek bir şey vardır; mutlu olmak...
Uzmanlar bize mutluluk tavsiyeleri verip dururlar… Gazetelerin köşe yazılarında, sosyal medyada “Mutlu olmanın yolları”, “Beş maddede mutluluk” başlıklı yazılar hepimizin dikkatini çeker.
Anne evladına, abla kardeşine mutlu olmanın yollarını anlatır durur.
En çok satan kitapların konusudur “Mutluluk”.
İnsan gerçek mutluluğun ne olduğunu bilmeyince arar durur.
Aradıkça kaçar mutluluk, kovaladıkça uzaklaşır…
Mutlu olmak için yapılan şeylerdir mutlu olamama sebebi…
Semiha sahip oldukları arttıkça mutluluğunun artmadığını fark etmişti. Dışarıdan sağlanan hiçbir imkân mutluluk getirmiyordu.
Sadece daha bağımlı, marifetsiz, mutsuz insanlar olmasına neden oluyordu.
İnsan ancak üreterek, çalışarak mutlu olabiliyordu.
En önemlisi ise sürekli kendi mutluluğunu düşünmeyi bırakıp insanlara fayda sağlamaktı.
İşte o zaman, kovalamayı bıraktığın mutluluk senin içinden hiç ayrılmıyordu…
İnsanın hayattaki amacı mutlu ve başarılı olmaktır.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insanın hedeflerine ulaşması için stratejiler sunar.
Başarı Psikolojisi Eğitiminde “Mutluluk Ne Demektir, Mutluluğun Yasası ve Nasıl Mutlu Olunur?” konuları detaylı olarak anlatılmaktadır.
***
İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur.
***
Yorumlar
Yorum Gönder