Mercan ve kuzeni Gamze sabahtan beri evin içinde dört dönüyorlardı. Kış gelmeden detaylı temizliğe girişmişlerdi. "Hepsini bugün bitirmek şart mıydı?" diye söylendi Mercan. Komodinin üstünü silerken fotoğraf çerçevesi yere düştü. Eline alıp uzun uzun fotoğrafı incelerken, sesi duyup gelen Gamze; "Hayırdır kocanı mı özledin?" diye muzipçe takıldı kuzenine. "Yok ya baksana, yıllar oldu hala aynı ciddi bakış, aynı duruş. Benim adamın yüzü gülmüyor ya da ben güldüremedim ne bileyim. Baba olacağının haberini aldığında bile dudağının kenarı biraz oynamıştı düşün." diyerek anlatmaya başladı. Bu adam niye hep ciddiydi? Onun bu donukluğu, sakinliği bazen çekilmez hal alıyordu Mercan için. Sabahları günaydın diye cıvıldayarak kalkan Mercan, karşısında bir şey demeden banyoya giden kocasını buluyordu. Sabahları çirkin mi oluyorum acaba diye kaç kere içinden geçirmişliği vardı.
Farklılığından mı? Yoksa…
Heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatırken onun donuk bakışlarına yakalanmak tüm heyecanını söndürüyordu. Nasıl oluyordu da sabahtan akşama kadar susabiliyordu. Ya da birkaç kelimelik cevaplarla günü geçirebiliyordu. Gerçi Mercan’ı sonuna kadar dinlerdi. Konuştuğu konu hakkında bir şeyler mutlaka söylerdi. Ama genellikle olur, sen bilirsin, evet, hayır gibi kısa cevaplar verirdi.
Kocasından “Seni Seviyorum” cümlesini duymayalı uzun zaman olmuştu. Oysa komşusu Neslihan’ın eşi konuşkan hoşsohbet birisiydi. Eşine sevdiğini söyler uzun uzun sohbet ederlerdi. Kendi kocası da öyle olsun isterdi. Eşi sevgi sözcüklerini söyleyemez hatta duygularını hiç dile getiremezdi.
İster istemez eşini başkalarıyla kıyas ediyor ama bundan dolayı da eşiyle yaşadığı tartışmalar sürekli artıyordu. Bazen dayanamaz “Beni sevmiyor musun” diye sorardı Mercan. Karşılığında ise “yahu sevmesem yanında işim ne?” olurdu.
Mercan, onun en sevdiği yemeği yapmak için uğraşır, didinir bir “eline sağlık” demesini beklerdi. Eşi yemeği yerken dünyada sadece o ve masadaki yemek varmış gibi davranırdı. Kafasını kaldırıp bakmadan yemeği bitirirdi. Mercan usanmadan her defasında “Canım nasıl olmuş yemek?” diye sorar ve hep aynı cevabı alırdı. “Hayatım beğenmesem yemezdim.” Mercan’ın duymak istediği cevaplar bunlar olmadığı için yüzü hemen asılırdı.
“Bırak güzel bir şey söylemeyi bu adamla tartışamıyoruz bile” diye devam etti anlatmaya. “Hiç mi içindekileri dökmez ya. Tartışarak, konuşarak, duygularımızı dile getirerek anlaşamazsak nasıl devam edeceğiz biz bilmiyorum.”.
“Hayatım eşin zihnindeki kelimeleri dışarı vuramıyor olabilir mi?’’ diye sordu kuzeni.
Sevdiğini Göstermek İçin Kelimeler Mi Gerekli?
“Tercüman tutacağım artık Gamze. Belki benim ne dediğimi ona anlatır. Onunkini de bana. Bu adam niye böyle anlamıyorum. Nasıl oldu da ben bu adamla evlendim. Daha önce de böyle miydi, yoksa ben mi fark etmedim.” diye içini geçirdi Mercan.
“Peki arkadaşlarıyla ilişkileri konuşmaları nasıl?” diye sordu Gamze.
“Onlarla da benimle konuştuğunun 3 bilemedin 4 cümle fazlasını konuşur. Onlarla olan ilişkisi beni de pek ilgilendirmiyor aslına bakarsan.”
Gamze istediği yanıtı almıştı. “Canım eşinin tüm çevresiyle ilişkisi bu şekilde demek ki. Bu şekilde çevresinde sevilen bir adam. Onun da tarzı bu şekilde demek ki. Olamaz mı?”
“Eşin belki de farklı bir şekilde seni sevdiğini söylüyordur, belki de sen anlayamıyorsundur.” olabilir mi diye sordu.
Gamzenin bu cümlesinden sonra Mercan birkaç dakika kıpırdamadı.
“Nasıl ya? Evlendiğimizden beri bana bir ya da iki kere seni seviyorum demiştir. Söyleseydi ben duyar ve unutmazdım.”
“Bazı insanlar sevildiğini sözlü duymak ister haklısın. Ama ben diyorum ki bazıları da bunu sözlü söylemek yerine farklı şekillerde gösterebilir. Hatta sana belirttiği gibi senin de sevgini öyle göstermeni bekliyordur.”
“Nasıl yani, ne yapmış olabilir ki?” diye sordu Mercan.
“Ne bileyim belki seni seviyorum demiyordur ama eve gelirken özel gün bile olmasa sana elinde çiçekle gelmiş olabilir. Soğuk bir kış günü eve gelirken seni sıcak tutacak bir atkı bir eldiven almış olabilir. Senin sevdiğin fırından o en çok sevdiğin çöreklerden almış olabilir. Bunlar da ona göre seni seviyorum demenin farklı yoludur.”
Gamzenin söyledikleri daha bitmeden Mercan içeriden eşinin yeni aldığı soğuk kış günlerinde bile sıcacık tutan montu getirdi.
“Tam da senin dediğin gibi bak bunu geçen hafta almıştı bana” dedi bir yandan montu üzerine giyerken. Alıcı gözle ilk kez bakmıştı monta. Montunu giydi ve aynada kendisine bakarken bir şeyi fark etti. Montun tam kalp hizasında “Seni Seviyorum” yazıyordu. Bazen bu adamı tanımıyor muyum diye düşünüyordu. “Biz tanışmadan evlendik galiba.” dedi gülümseyerek.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; "Herkes birbirinden farklıdır. Herkesin sevme ve sevdiğini gösterme şekli de birbirinden farklıdır."
Bu, hayatı algılama şeklimizin farklılığından kaynaklanır. İnsanı tanıdığımızda, karşımızdaki kişiden ne beklememiz ya da ne beklemememiz gerektiğini de biliriz. Evlilik zamanla tanıştığımız değil, tanışarak yola başladığımız yerdir. İnsan eşini tanımayınca sevgisini de değer verdiğini de anlamıyor ve mutsuz oluyor.
Oysa insan yola çıkacağı insanı tanıdığında, söylediklerinin veya söyleyemediklerinin nedenini bildiğinde, farklılıkların sebeplerini öğrendiğinde tepkilerini de daha kontrollü verebiliyor. Farklılıkların nedenini bilmezsek nasıl davranacağımızı, nasıl çözeceğimizi ve bu farklılıkları nasıl yöneteceğimizi bilemeyiz. Farklılıkların nedenlerini bilmenin yolu insanı tanımaktan geçer.
Bir mobilya ustası ağacın farklılıklarını bilmeden çamı, meşeyi ya da gül ağacını tanımadan sanatını konuşturamaz. Usta olmanın yolu malzemeyi iyi tanımaktan onu doğru şekilde kullanmaktan geçer.
İnsan, ilişkilerinde ustalaşmak, daha iyi ilişkiler kurmak, mutlu ve başarılı olmak istiyorsa bunun yolu da İnsan Tanımaktan geçiyor...
***
İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur.
***
Yorumlar
Ne kadar faydalı cümleler 🌺İnsan bunları bilmeyince yılları geçiyor insan tanımakla ilgili... Emeğinize sağlık 🌺
Güzel farkindalik için tesekkurler
Yorum Gönder