Ana içeriğe atla

Cemre Düştü Ama Nereye?

Cemre Düştü Ama Nereye?

Cemre, kelime karşılığı olarak “kor halindeki ateş” anlamına gelir.

Yani düştüğü yeri ısıtır, yakar, yok eder.

Birçok yönde etkiler düştüğü yeri,

Etkisi daha önceki olaylara, durumlara göre değişir…


İlk önce havaya düşer, kışın keskin soğuğunu kırar,

Güneş’in sıcaklığını kesen kalkanı ortadan kaldırır.

Yalancı Güneş, artık yerini sahici olana bırakır…

Sonra suya düşer; yaşam aktifleşir, su canlanır,

Isınan su toprakta hayatın başlamasına vesile olur.


Son olarak da toprağa düşer Cemre,

Isıtır karı, buzu, ayazı yiyen toprağı.

Isınan toprak koynunda sakladıklarını uyandırır.

O bir tohumdur, uykusunda dürtülen…

“Haydi uyanma vakti!”


Kışı tüm kıtlığa, zorluğa rağmen sabırla bekleyenler bu hakkı kazanır,

Kabuğunu çatlatmaya, toprak altından güneşe doğru yol almaya…

Kimisi dönüşür koca bir çama, kimisi dönüşür ağız sulandıran bir elmaya…

Bazıları ise dayanamaz buza, soğuğa, dona…

Daha kabuğunu çatlatamadan neye dönüşeceğini bilmeden vazgeçer güneşinden…


“En son toprağa düşer.” dedik ya Cemre,

Toprak dediysek!

Her toprak… İnsan da dahil…

Peki sen; insan olarak yaratılan toprak!

Cemre sana da düşecek…


Sen ısındığında, artık kabuğuna sığamaz olduğunda, 

Hangi nefsinle doğacaksın yeniden?

İçinde beslediğin Ebu Leheb’le mi?

Yoksa aslan gibi kükreyen Ömer’le mi?

Güçlü ama zalim Firavun’la mı?

Yoksa korkularıyla yüzleşen Musa’yla mı?


Eğer kışa girmeden suladıysan, RAB bin rıza gösterdiği tohumunu,

Karın ayazından şikayetçi olmadan, sabrettiysen kabuğunda,

Çatlayışın, uyanışın da O’na olacak İNŞALLAH.

Cemresi, nefsine düşüp kendini yakıp yok edenlerden değil de,

Cemresi, yani ateşi RAB bi için kalbine düşenlerden olmak dileğiyle…


***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

"Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen biri vardır."

***

Yorumlar

S.O. dedi ki…
Kalbimizin tam ortasına düş ALLAH’ım…
Burcu dedi ki…
Bu güzel Ramazanın son günlerinde cemremiz Rabbimizle gönlümüze düşsün duasıyla.. yüreğinize sağlık..
Nağme dedi ki…
Doğa ve insan arasındaki eşsiz benzerlik ama sadece birisi soruya muhatap diğeri değil. O halde nasıl cevap vereceksin ey insan?
Gönül Kılıç dedi ki…
Ne güzel bir anlatım, ne de güzel ilişkilendirme 🤍 Kaleminize sağlık 🌸 Teşekkürler 🤍 " Cemresi RAB bi için kalbine düşenlerden olabilmek" 🤍
Ayşe N. dedi ki…
Gerçeğe uyananlardan olmak duasıyla
Adsız dedi ki…
İnsan cemreyi karşılamaya hazır değilse hiç bir zaman yeniden ayağa kalkamaz. O yüzden cemre ile ilgilenme. Sen her zaman ayağa kalkmaya hazır ol. Sen cemreyi hak et. Ama sana düşüp düşmediği ile ilgilenme. Çünkü cemre en çok ilgilenmeye fayda verecektir. Sen kendin cemre ol ve insanlara ışık ol. O zaman düşen cemre seni başka bir seviyeye taşır
Adsız dedi ki…
Kalbimiz ısınsın yumuşasın İnşAllah

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeter Ki Pes Etme

Yeter Ki Pes Etme Masmavi gözlerinin kenarları ağlamaktan kırmızıya döndü. Küçük kız güle oynaya indiği merdivenleri dizleri yara içinde yukarı çıktı. Annesi o halini görünce şok oldu. “Noldu Yaren sana?” diyebildi sadece.  “Bisikletten düştüm annecim. Canım çok acıyor.” der demez kapının önünde yığılıverdi.  Annesi telaşla ambulansı aradı. Ambulans geldiğinde Yaren çoktan kendine gelmişti. Sağlık memuru ona sorular sorup muayene etti. Ambulansın sedyesine yattığında ürkek bir kedi gibi etrafı izliyordu. Daha önce hiç bulunmadığı bir yerde tedirgindi. Sağlık memuru ona gülümseyerek konuşuyor ve yapacağı her adımda bilgi veriyordu. Böylece biraz olsun rahatladı.  Yol boyu ilerlerken iki damla yaş o masmavi gözlerden süzülüverdi. Ağlarken kendi kendine söylendi. Yaren: “Of yaa, bir daha binmicem!” Sağlık memuru: “Neye binmiceksin?” Yaren: “Bisiklete bir daha binmicem.” Sağlık memuru: “Neden binmeyesin ki, herkes bisikletten düşebilir. Biliyor musun şu yaşımda düştüm ben...

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor!

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor! Bir yılı daha uğurlamanın arifesindeyiz... Bazen insan beş dakikaya sabredemezken 365 gün 6 saatin yeniden geride kalması inanılmaz, değil mi? Daha dün elimizde makasla tutkal vardı ve sevdiklerimize yeni yıl kartı tasarlıyorduk. Makyaj pamuğundan kar yapıp yapıştırıyorduk. Karttan çok yüzümüze gözümüze bulaşan simler yıkamakla çıkmaz ve günlerce pırıl pırıl gezerdik. Bazı kartları postaneden yakınlarımıza gönderirdik. Bunun için kuyruk bekler, heyecan duyardık. Kartı teslim alan tanıdıklar, o acemi tasarımlarımıza hayran kalmış gibi yapardı. Sıra arkadaşımız, kartımızla dalga geçmiş bile olabilirdi ama biz övgülere inanmak isterdik. ‘HOŞ GELDİN Bin dokuz yüz… iki bin bilmem kaç...’’ Bunun gibi her yıl birçok senenin rakamları o kartları süslerdi. Yetişkin olunca kart tasarımları son bulur ama bu dönemlerde yaşanan bazı hisler hala ortaktır. Çoğu insan muhabirlerin uzattığı mikrofonlara benzer beyanlarda bulunur. Geçen yıla biraz sitem, gel...

Sporla Yeniden

Sporla Yeniden Ayşe bir süredir yataktan hiç bu kadar dinç kalkmamıştı. Bir hafta önce başladığı spor ne de iyi gelmişti. Gözlerini açınca içine, derin bir nefes çekip, bir kez daha şükür etti. Oysa spora başladığı ilk günler ne çok kas ağrısı çekmişti. İlk günler, çok sancılı geçmişti. Bacakları, kolları uzun süredir spor yapmadığı için, yaptığı ilk sporla hamlamıştı. Bu yüzden yürümekte bile zorlanıyordu. Ama önemli değildi, biliyordu ki sonu güzel olacaktı.  "İyi olan şeylerin başında bir miktar acı ve zorlanma olurdu." Sabredince sonunun güzel olacağının bilincindeydi. Hem istediği fiziksel görünüme kavuşacak hem de burada başlattığı hareket ile hayatına bereket katacaktı. Bu yüzden hem sabırlı ydı hem ümitli . Kimi zaman sabahın erken saatlerinde kalkıp esneme ve hareketler ile gününü bereketlendirdi. Kimi zaman gün içinde yaptığı yürüyüşler ve yüzmeyi de buna ekledi. Erken kalkıp, sporunu yapıyor, ılık bir duştan sonra daha önce hiç olmadığı kadar dinç hissediyordu kend...