Ayşe bir süredir yataktan hiç bu kadar dinç kalkmamıştı. Bir hafta önce başladığı spor ne de iyi gelmişti. Gözlerini açınca içine, derin bir nefes çekip, bir kez daha şükür etti.
Oysa spora başladığı ilk günler ne çok kas ağrısı çekmişti. İlk günler, çok sancılı geçmişti. Bacakları, kolları uzun süredir spor yapmadığı için, yaptığı ilk sporla hamlamıştı. Bu yüzden yürümekte bile zorlanıyordu. Ama önemli değildi, biliyordu ki sonu güzel olacaktı.
"İyi olan şeylerin başında bir miktar acı ve zorlanma olurdu."
Sabredince sonunun güzel olacağının bilincindeydi. Hem istediği fiziksel görünüme kavuşacak hem de burada başlattığı hareket ile hayatına bereket katacaktı. Bu yüzden hem sabırlıydı hem ümitli. Kimi zaman sabahın erken saatlerinde kalkıp esneme ve hareketler ile gününü bereketlendirdi. Kimi zaman gün içinde yaptığı yürüyüşler ve yüzmeyi de buna ekledi.
Erken kalkıp, sporunu yapıyor, ılık bir duştan sonra daha önce hiç olmadığı kadar dinç hissediyordu kendini. Çünkü sabah sporu vücudunda bulunan kas ve eklemlerin açılmasına sebep oluyordu. Aynı zamanda vücudunun esneklik kazanmasını sağlıyordu.
Esneme egzersizleri, zihnini açıyor, gün içinde karşılaştığı problemlere karşı, tepkisel olmadan gözlem yapabilmesini sağlıyordu. Böylece karşılaştığı olayları daha net düşünüp irdeleyebiliyordu.
Bedensel olarak kazandığı esneklik ile, hayata karşı da zihinsel olarak daha esnek olmaya başlamıştı. Nihayetinde vücudu katı ve sert olan insanların, sorunlara yaklaşma biçimi de katılaşıyordu. Böylece irdeleme mekanizmalarını kaybediyorlardı. Yani bu hareketler hem fiziksel hem de zihinsel olarak, hafife alınmayacak kadar çok fayda sağlıyordu Ayşe’ye.
Esneme hareketlerinden sonra, hızla egzersizlere başlıyordu. Böylece, kalp atış hızı ani artırıyordu. Nabzı yükselten bu egzersizler ile akciğeri ve kalbi yoğun bir tempoda çalıştırıyordu. Bu şekilde çalışmak, iki hayati önem taşıyan organlarının da güçlenmesini sağlıyordu.
Ayşe son altı yıldır ne zor nefes alıp veriyordu. Merdiven çıkıp, inmesi bile işkence olmuştu onun için. Çocuğunu kucağında iki yüz metre taşıyamıyor, nefes nefese kalıyordu.
Yüzmenin de insan sağlığı açısından önemi büyüktü. Özellikle kan dolaşımını çalıştırmanın en güzel yollarından biriydi. Kolları, bacakları, gövdesi aynı anda çalışıyordu. Ayşe, tüm vücut kaslarını çalıştırarak kaslarının gücünü artırmıştı. Yüzmek sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da fayda sağlıyordu. Ayşe için yüzmek; stresli ve koşuşturma içinde geçen bir hayattan kısa süreliğine de olsa uzaklaşmaktı. Bu artık onun için en faydalı aktivitelerinden biri olmuştu.
Artık Ayşe’nin aldığı nefes farklıydı. Akciğerlerinin açıldığını fiziksel olarak da hissediyordu. Ciğerlerinden, karnına kadar süzülen nefesin lezzetini hisseder olmuştu.
Yaptığı egzersizler Ayşe’ye yorgunluk da vermiyordu artık. Yürüyüşe çıktığında, yorgunluk hissetmediği için, zamanın nasıl geçtiğini de anlamıyordu. Bazen hiç durmadan iki saati bulan yürüyüşler yapabiliyordu.
Somutta başlattığı bu hareket soyutta da hayatına yeni bir lezzet ve fayda katmıştı. Kendindeki bu dönüşüme mutlulukla bakıyordu, nereden nereye gelmişti. Ayşe, kendine bir söz verdi. "Her ne olursa olsun hareketi hayatından çıkarmayacaktı…"
***
İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur.
***
Yorumlar
Yorum Gönder