Bir yılı daha uğurlamanın arifesindeyiz... Bazen insan beş dakikaya sabredemezken 365 gün 6 saatin yeniden geride kalması inanılmaz, değil mi?
Daha dün elimizde makasla tutkal vardı ve sevdiklerimize yeni yıl kartı tasarlıyorduk. Makyaj pamuğundan kar yapıp yapıştırıyorduk. Karttan çok yüzümüze gözümüze bulaşan simler yıkamakla çıkmaz ve günlerce pırıl pırıl gezerdik. Bazı kartları postaneden yakınlarımıza gönderirdik. Bunun için kuyruk bekler, heyecan duyardık. Kartı teslim alan tanıdıklar, o acemi tasarımlarımıza hayran kalmış gibi yapardı. Sıra arkadaşımız, kartımızla dalga geçmiş bile olabilirdi ama biz övgülere inanmak isterdik. ‘HOŞ GELDİN Bin dokuz yüz… iki bin bilmem kaç...’’ Bunun gibi her yıl birçok senenin rakamları o kartları süslerdi.
Yetişkin olunca kart tasarımları son bulur ama bu dönemlerde yaşanan bazı hisler hala ortaktır. Çoğu insan muhabirlerin uzattığı mikrofonlara benzer beyanlarda bulunur. Geçen yıla biraz sitem, gelecek olana ümit dolu paylaşımlar... Kaderin yüze güleceği zaman dilimi kesinlikle bir sonraki olacaktır.
Her ocak ayı, soğuğuna rağmen yeni ümitlerle insanın içini ısıtır. Çocukken hedeflerimiz daha çok hayalini kurduğumuz hediyelerdir: “Yeni yıl bana bisiklet getirsin. Babam eve köpek almamıza izin versin! Annem bana bir kardeş yapsın.” Büyüyünce bu hayallere hedefler eklenir: “Bu yıl spora yazılacağım. Yediklerime dikkat edip sağlıklı besleneceğim. Tatlıyı ve kahveyi azaltacağım. Her gün üç litre sıvı tüketeceğim. Günde on tane yabancı dilde kelime öğreneceğim. Daha az stres yapıp önemsiz konuları büyütmeyeceğim. Telefonla meşguliyeti azaltıp kendime vakit ayıracağım...’’
Yeni sene için listeler hazırlamak keyiflidir. İnsan yazdıkça yazar, abarttıkça abartır. Nasılsa istemek ücrete tabi değildir. İnsan yeni seneye birçok sipariş gönderir ve filmlerdeki gibi mucizevi olaylar olmasını bekler. Bu siparişlerin ödemeleri hakkında çok düşünmez. Oysa her siparişin bir de ödemesi yok mudur?
2024 senesi de umutlarla dolu bir kavuşma gibiydi. Hayallerimizde bizi 2023’ün zorluklarından kurtaracak bir kahramandı. Peki, hangi hayallerimiz gerçekleşirken, hangileri 2025’e devretti?
İnsan hangi fideyi ekerse, sonunda o ürünü almaz mı? İlkokuldaki pamuktan saksılarımızdaki fasulye deneylerimiz gibi... Hangi tohumu koyup sularsak onu yetiştirebiliriz. Hayattaki diğer hedeflerimiz için de bu böyle değil midir?
Hayal kurmak keyifli olsa da hedefine ulaşamamak insanı yorar. Yeni ajandalara düşülen notlar ocaktan şubata devredilir. Ertelendikçe mart ve nisan ayında adları geçmez olur. Bu da o hedefin bir sonraki yıla devredeceğinin ilk işaretidir.
2025 yılı her birimiz için yeni bir tarla gibi... Acaba bu yılı önümüzdeki sene uğurlarken daha güzel anmak ister miyiz? Diğer senelerden farklı olarak “2025 saksımızda” neyi yetiştirmek isteriz? Onlarca hayalden en çok ihtiyaç duyduklarımızı ön plana çıkartabilir miyiz? Önceki yıllarda hangi hayallerimizi gerçekleştirebildik?
Başarılı olan işlerde birçok yöntem vardır. Bunlardan en önemlisi de küçük ama sürekli yapılan uygulamalardır. Bitki bakımında acemi olan kişi, bir anda kocaman bir bahçeyi çekip çevirebilir mi? Önce biraz tohum veya birkaç fide ile başlar. Sonra adım adım kocaman bir bahçeye doğru ilerler. Spor yaparken de bu böyledir. Haftada 4 gün 1,5 saat spora gitmek, başlangıç için zor olabilir. İnsan birkaç hafta gitse bile araya giren ertelemeler disiplini bozabilir. Başlangıçta her gün 15 dakika yürümek uygulanabilir. Ama insan bunu hafife alır. “15 dakika ile ne neye varabilirim ki?’’ diye düşünür. Aslında bu, gelecekteki büyük bahçe için küçük bir fide gibidir. Suladıkça, emek verdikçe yeşerir ve yeni filizler vererek büyür.
Hayattaki her alanda bu böyledir. Her küçük ama sürekli birikim büyür. Abartılı hayaller ise “daha sonra’’ ya ertelenir. “Şimdi bu çok zor. Bir dahaki sefere yaparım.’’ diye düşünürüz ve böyle böyle yılları devirebiliriz.
O halde, 2025 için daha ulaşılabilir hedefler koymaya ne dersiniz? 365 gün 6 saat sonra 2025’i uğurlarken kendimizle gurur duymak ister miyiz? Baş rolü 2025’e verip mucizeleri beklemek mi? Yoksa meşhur filmdeki karateci çocuk gibi; araba parlatırken dövüşmeyi öğrenmek mi?
Sizin ödemesini yapmak istediğiniz 2025 siparişiniz hangisi? Yorumlarda buluşmak dileğiyle...
Hepimize iyi seneler.
***
İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur.
***
Yorumlar
Taşıyamayacağımız yük bizlere yükleme, bizin için hayırlı olanı bize yaklaştır
Çok güzel bir farkındalık yazısı… Teşekkürler
Yorum Gönder