Ana içeriğe atla

Sır Bakıp Geçtiklerimizdeyse?

Sır Bakıp Geçtiklerimizdeyse?

İnsana bazen en küçük olan algılattırılır…

Aniden gözü ona kayar, oysaki gündem hiç o değildir bile…


Halı üzerindeki küçük bir pirinç tanesi,

Merdivenlerdeki küçük bir kağıt parçası,

Yere düşen bozuk kuruş para,

Bitmemiş ama az kalmış diye kenara atılmış bir kalem...

Sayfası bitmemiş bir defter…

Küçük Karşısında Eğilmek Zor Gelir…

Eğilip almaya değer değildir o küçük şey ve insan ondan göz çeker…


Bitmeyen kalemi, bitmeyen sayfayı bir kenara atar da yeni başlangıçlar için;

Yeni bir sayfa açar, yeni bir kalemle başlar…

Oysa bitmemiş bir hikaye vardır ortada…

Kalemin hikayesi...

3-5 satırı boş defterin hikayesi...

Bitmemiş bir hikaye varken ortada, yenisi nasıl yazılır ki insana?


Aza hürmet etmezken;

Yeni başlangıçlar nasıl kolaylaştırılır?

Masada kırıntısı kalmış ekmeğin hakkını veremezken,

Nasıl hak ederiz rızkımızda Halil İbrahim bereketini,

"Oysaki küçüğe hürmet edip onu küçük görmeyenlerin hakkıdır bereket"...


O kuruşa hakkını verenin,

O küçük çöpü eline alıp, hak ettiği yere koyanın,

Yeni başlangıçlara, az olanla başlayanların...


Bakıp geçmeden önce keşke düşünebilse insan... 

Ya tüm tıkanıklarının sebebi, o küçük sandıklarıysa...

Küçük bir pirinç tanesi, yere düşmüş kuruş, bitmemiş defter sayfası ne bekliyordu ondan?


***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

"Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen biri vardır."

***


Yorumlar

Adsız dedi ki…
Oysaki küçüğe hürmet edip onu küçük görmeyenlerin hakkıdır bereket".. ne güzel bir sır 🌺
Merve A dedi ki…
Basiti basite aldıkça hayatımız karmaşıklaşıyor aslında. Dö eğitimlerinde öğrendiğim bir konuydu ‘basitin önemi’… meğer kaybetmek de, kazanmak da ne kadar basitmiş…
Meryem dedi ki…
Yaratıcının desteğini uretim hakedişini... ne kadar basit yerlerde ve ucuza kaybediyoruz...
İsrafı hep büyük yerlerde arıyoruz. Halbuki yere düşüp almadigin 5kurus da İsraf uyuduğun fazla uyku da...
"Doğrusu o çok zalim ve cok cahildir"
Esra U. dedi ki…
Az, çoğa delalet eder, azı küçümsemeyip hürmet edene bereket kapılarını ardına kadar açar ALLAH.
Bazen küçük bir çiçeğe bakarsın, Yaratıcı'nın mükemmelliğini görürsün ve kalbin ilimle bereketlenir, bazen de bir ekmek kırıntısını ziyan etmezsin sofran bereketlenir.
Hatırlattığınız için teşekkür ederim. :)
Emel dedi ki…
Önemsemediğimiz, bakıp geçtiğimiz şeyler belki de hayatımızda büyük dönüşümün kapılarını açar. Bu yüzden bilincimizin ve algılarımızın açık olması önemli.
Nağme dedi ki…
İnsan küçük şeyleri seviyor, sevimli buluyor ama kıymet vermek aklına gelemeyebiliyor. Oysa sır aza küçüğe hürmet etmekte...
Adsız dedi ki…
İnsan aza kibir ediyor sanırsam daha büyük işler peşinde koşup azları kaçırıyor.
Adsız dedi ki…
Küçüğü değersiz görüyoruz.O emeğe o değmiyor gibi geliyor sanki.Oysa tüm değerler o küçük sandıklarımızın içinde tüm şükür sebeplerimiz oraya gizlenmiş.
İlknur M dedi ki…
Ya tüm tıkanıklarının sebebi, o küçük sandıklarıysa... çok güzel gerçekten Kaleminize yüreğinize sağlık
Adsız dedi ki…
Bu yazının benim için çarpıcı cümlesi;;;;;;; "Aza hürmet etmezken; Yeni başlangıçlar nasıl kolaylaştırılır?"
Ö. dedi ki…
O silik yazan kalemin ucuna hohlayıp iyice dibine kadar kullanmak cimrilik değil, aza hürmet etmektir. O kaleme hakkını teslim etmektir...
Nazlı dedi ki…
Basiti önemseyince insan pek çok problemini çözebiliyor.
Adsız dedi ki…
Azı küçümsemek en çok yaptığımız şey😏ne güzel bir farkındalık yazısı👏🏻
T dedi ki…
Çok anlamlı kaleminize saglik
Burak dedi ki…
İnsanın kafasındaki en temel soruları çok güzel özetlemişsiniz. Mutluluk, başarı ve sağlam ilişkiler kurma çabası her zaman olduğu gibi bugün de hepimizin özlemi. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen biri vardır. Gerçekten de öyle, bitmeyen bir öğrenme sürecimiz var. Farklı bakmamı sağlayan bir yazı oldu. Teşekkürler...
Adsız dedi ki…
Bu yazıdan sonra defterimde bitmemiş bir satır bile olsa oraya ana başlığı yazıp sonraki sayfaya geçeceğim artık✌🏻
Neşe dedi ki…
Aza önem vermek, küçümsememek gerçekten de bereketlendiriyor insanı. Kaleminize sağlık...
Öznur dedi ki…
Küçük adımlar bizim büyük adımlarımızı inşa edecektir. Kaleminize sağlık...
Adsız dedi ki…
Küçük şeylere gizlenmiş büyük bereketler

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeter Ki Pes Etme

Yeter Ki Pes Etme Masmavi gözlerinin kenarları ağlamaktan kırmızıya döndü. Küçük kız güle oynaya indiği merdivenleri dizleri yara içinde yukarı çıktı. Annesi o halini görünce şok oldu. “Noldu Yaren sana?” diyebildi sadece.  “Bisikletten düştüm annecim. Canım çok acıyor.” der demez kapının önünde yığılıverdi.  Annesi telaşla ambulansı aradı. Ambulans geldiğinde Yaren çoktan kendine gelmişti. Sağlık memuru ona sorular sorup muayene etti. Ambulansın sedyesine yattığında ürkek bir kedi gibi etrafı izliyordu. Daha önce hiç bulunmadığı bir yerde tedirgindi. Sağlık memuru ona gülümseyerek konuşuyor ve yapacağı her adımda bilgi veriyordu. Böylece biraz olsun rahatladı.  Yol boyu ilerlerken iki damla yaş o masmavi gözlerden süzülüverdi. Ağlarken kendi kendine söylendi. Yaren: “Of yaa, bir daha binmicem!” Sağlık memuru: “Neye binmiceksin?” Yaren: “Bisiklete bir daha binmicem.” Sağlık memuru: “Neden binmeyesin ki, herkes bisikletten düşebilir. Biliyor musun şu yaşımda düştüm ben...

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor!

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor! Bir yılı daha uğurlamanın arifesindeyiz... Bazen insan beş dakikaya sabredemezken 365 gün 6 saatin yeniden geride kalması inanılmaz, değil mi? Daha dün elimizde makasla tutkal vardı ve sevdiklerimize yeni yıl kartı tasarlıyorduk. Makyaj pamuğundan kar yapıp yapıştırıyorduk. Karttan çok yüzümüze gözümüze bulaşan simler yıkamakla çıkmaz ve günlerce pırıl pırıl gezerdik. Bazı kartları postaneden yakınlarımıza gönderirdik. Bunun için kuyruk bekler, heyecan duyardık. Kartı teslim alan tanıdıklar, o acemi tasarımlarımıza hayran kalmış gibi yapardı. Sıra arkadaşımız, kartımızla dalga geçmiş bile olabilirdi ama biz övgülere inanmak isterdik. ‘HOŞ GELDİN Bin dokuz yüz… iki bin bilmem kaç...’’ Bunun gibi her yıl birçok senenin rakamları o kartları süslerdi. Yetişkin olunca kart tasarımları son bulur ama bu dönemlerde yaşanan bazı hisler hala ortaktır. Çoğu insan muhabirlerin uzattığı mikrofonlara benzer beyanlarda bulunur. Geçen yıla biraz sitem, gel...

Sporla Yeniden

Sporla Yeniden Ayşe bir süredir yataktan hiç bu kadar dinç kalkmamıştı. Bir hafta önce başladığı spor ne de iyi gelmişti. Gözlerini açınca içine, derin bir nefes çekip, bir kez daha şükür etti. Oysa spora başladığı ilk günler ne çok kas ağrısı çekmişti. İlk günler, çok sancılı geçmişti. Bacakları, kolları uzun süredir spor yapmadığı için, yaptığı ilk sporla hamlamıştı. Bu yüzden yürümekte bile zorlanıyordu. Ama önemli değildi, biliyordu ki sonu güzel olacaktı.  "İyi olan şeylerin başında bir miktar acı ve zorlanma olurdu." Sabredince sonunun güzel olacağının bilincindeydi. Hem istediği fiziksel görünüme kavuşacak hem de burada başlattığı hareket ile hayatına bereket katacaktı. Bu yüzden hem sabırlı ydı hem ümitli . Kimi zaman sabahın erken saatlerinde kalkıp esneme ve hareketler ile gününü bereketlendirdi. Kimi zaman gün içinde yaptığı yürüyüşler ve yüzmeyi de buna ekledi. Erken kalkıp, sporunu yapıyor, ılık bir duştan sonra daha önce hiç olmadığı kadar dinç hissediyordu kend...