Ana içeriğe atla

Tohumdan Ağaca

Tohumdan Ağaca...

İnsan yaptı mı büyük yapmak ister.

Bir işe girerken büyük girmeyi, adım atarken büyük bir adım atmayı, hayatında birden büyük değişiklik yapmayı ister.

Diyet yaparken, spor yaparken, hedefi büyük olmazsa tatmin olmayacak zanneder ve küçük adımları önemsemez.

Çocuğundaki küçük değişikliği, işindeki küçük kayıpları, gözüne görünmeyen küçük harcamaları...

Oysa büyük zararlara giden yol küçükten başladığı gibi, büyük kazanımlar da küçükten başlar.

İnsan küçük hamlelerle ilerlediğinde uzun mesafeler kat eder.

Dallanmış, budaklanmış, meyveleri taşan her ağaç önce bir çekirdek büyüklüğündeyken buluşmuştu toprakla...

Keşke başarılı ve mutlu olmanın yolunun küçük bir adımla, basit olana disipline olmakla başlayacağını bilseydik...


***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

"Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen biri vardır."

***

Yorumlar

Belgin dedi ki…
Her başarının arkasına bakınca basit ama küçük şeyleri sürekli yapmak olduğunu görürüz.
Ayşe N. dedi ki…
Az çoktur aslinda... Teşekkürler:)
Adsız dedi ki…
Minicik bir adım nerelere varıyor bir görebilsek keşke :)
Emel dedi ki…
İnsan küçük bir adım atmayı küçümser ama büyük hedeflere küçük adımlarla ulaşılır aslında.
Nağme dedi ki…
Başarmak için yöntem çok basit aslında. İnsan zor olanda inat ederek zorlanıyor sadece.
Öznur dedi ki…
İnsan minik adımları yetersiz gelir, ama işin sonunda geri dönüp baktığında ne mesafeler katettiğini çok rahat gözlemleyebilir...
ZAZA dedi ki…
Sırf şu anlattığınız şeye göre kararlarımızı, tepkilerimizi ayarlayabilsek neler neler iyileşir hayatımızda... İnsan çok çabuk unutuyor.
Esra Baloğlu dedi ki…
Gerçekten ne büyük bir sır şu "küçüğü küçümsememe". Aslında ne kadar kolaylık sağlanmış bize ama yine de zorlanıyoruz.. Elinize sağlık...
Adsız dedi ki…
İnsan küçük hamlelerle ilerlediğinde uzun mesafeler kat eder.
Adsız dedi ki…
İnsanın azı küçümsemesini anlatan çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık👏🏻
İlknur M dedi ki…
İnsan küçük hamlelerle işlerin nereye varacağını unutmasa keşke. Her yolun sonu o ilk adımla başlamıştı oysa.... Kaleminiz sağlık
Adsız dedi ki…
Şeytan insanı nasıl da aldatıyor. Küçüğü önemsemeyerek büyük kayıplar yaşatıyor. Küçüğe önem verenler büyüğe ulaşabiliyor. Kaleminize sağlık. 💐
Adsız dedi ki…
Basite disipline olmak 😊

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor!

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor! Bir yılı daha uğurlamanın arifesindeyiz... Bazen insan beş dakikaya sabredemezken 365 gün 6 saatin yeniden geride kalması inanılmaz, değil mi? Daha dün elimizde makasla tutkal vardı ve sevdiklerimize yeni yıl kartı tasarlıyorduk. Makyaj pamuğundan kar yapıp yapıştırıyorduk. Karttan çok yüzümüze gözümüze bulaşan simler yıkamakla çıkmaz ve günlerce pırıl pırıl gezerdik. Bazı kartları postaneden yakınlarımıza gönderirdik. Bunun için kuyruk bekler, heyecan duyardık. Kartı teslim alan tanıdıklar, o acemi tasarımlarımıza hayran kalmış gibi yapardı. Sıra arkadaşımız, kartımızla dalga geçmiş bile olabilirdi ama biz övgülere inanmak isterdik. ‘HOŞ GELDİN Bin dokuz yüz… iki bin bilmem kaç...’’ Bunun gibi her yıl birçok senenin rakamları o kartları süslerdi. Yetişkin olunca kart tasarımları son bulur ama bu dönemlerde yaşanan bazı hisler hala ortaktır. Çoğu insan muhabirlerin uzattığı mikrofonlara benzer beyanlarda bulunur. Geçen yıla biraz sitem, gel...

Haftada İki Saat Spor İşe Yarar Mı?

Haftada İki Saat Spor İşe Yarar Mı? “ Egzersiz hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye bir soru sorsak, sizce cevaplar nasıl olurdu? Çoğunluk, egzersizin faydalarından bahseder, yapılması gerektiğini savunur. Yani “Neden yapmalıyız?” diye sorduğumuzda, çoğu kişi bunun iyi bir şey olduğunda hemfikirdir. Ama işin aslına bakarsak, bu söylemler çoğunlukla teoride kalır. Egzersizle gerçekten ilgilenenlerin sayısı oldukça azdır. Bu kadar iyi bir şeyse yaşam rutinimizde egzersize pay ayırmıyor olmamız garip değil mi? Alışveriş, yemek, eğlence gibi, sonunda keyif alacağımız bir şey söz konusu olduğunda, zaman ayırmakta zorlanmayız. Yol gitmek, efor sarf etmek gözümüze batmaz. Ama konu sağlığımız için harekete geçmek olunca, aynı hevesi gösteriyor muyuz? "Zamanım yok... Çok yoğunum... Yorgun hissediyorum... Bütçem yok... Yürüyecek yer yok... Düzgün salon yok... Hem zaten haftada iki saat egzersiz ne işe yarar ki?" Yapmak istemediğimiz bir şey için bahane üretmek hiç zor değil.  Uyku saatler...

Sporla Yeniden

Sporla Yeniden Ayşe bir süredir yataktan hiç bu kadar dinç kalkmamıştı. Bir hafta önce başladığı spor ne de iyi gelmişti. Gözlerini açınca içine, derin bir nefes çekip, bir kez daha şükür etti. Oysa spora başladığı ilk günler ne çok kas ağrısı çekmişti. İlk günler, çok sancılı geçmişti. Bacakları, kolları uzun süredir spor yapmadığı için, yaptığı ilk sporla hamlamıştı. Bu yüzden yürümekte bile zorlanıyordu. Ama önemli değildi, biliyordu ki sonu güzel olacaktı.  "İyi olan şeylerin başında bir miktar acı ve zorlanma olurdu." Sabredince sonunun güzel olacağının bilincindeydi. Hem istediği fiziksel görünüme kavuşacak hem de burada başlattığı hareket ile hayatına bereket katacaktı. Bu yüzden hem sabırlı ydı hem ümitli . Kimi zaman sabahın erken saatlerinde kalkıp esneme ve hareketler ile gününü bereketlendirdi. Kimi zaman gün içinde yaptığı yürüyüşler ve yüzmeyi de buna ekledi. Erken kalkıp, sporunu yapıyor, ılık bir duştan sonra daha önce hiç olmadığı kadar dinç hissediyordu kend...