Ana içeriğe atla

Savaşta Kazanan Olmaz

Savaşta Kazanan Olmaz

İnsanın ihtiyacı, birileri de beni düşünsün diye beklentiye girince değil, başkalarının ihtiyaçlarını gördükçe görülür.

Her ilişkide olduğu gibi evlilikte de; "Eşim ve ailem için ne yapabilirim?" diye düşünmeyen, sadece kendi ihtiyaçlarına odaklanan ve karşı tarafın bir şeyler yapmasını bekleyen insan sürekli şikayet eder ve mutsuz olur. 

Evlilikte, ortak bir hedefe yan yana yürünür...

Gerçek ilişki, iki tarafın da kazandığı yerde olur...

Sadece bir tarafın kazandığı, diğer tarafın kaybettiği bir ilişkide kazanan ne kadar kazanmış olur?

***

İnsanoğlu var olduğundan bu yana amacı hiç değişmemiştir. Mutlu başarılı olmak ve iyi ilişkiler kurmak. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi de insanın amacını amaç edinmiştir. "Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" programlarında sunduğu stratejilerle insanların dününden daha başarılı, daha mutlu ve daha marifetli olmalarına destek olur. 

"Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen biri vardır."

***

Yorumlar

Ayşe N. dedi ki…
İki kişinin birlikte kazançlı çıktığı gerçek ilişkiler yaşayabilmek dileğiyle... Teşekkürler:)
Emel dedi ki…
Evlilik, gerçekten toplum için önemli bir müessese. İlişkilerin büyük ölçüde yıprandığı zor bir dönemde evlenebilmek de evliliği devam ettirebilmek de büyük emek istiyor.
Dilek Çırak dedi ki…
Yazının tadı damağımda kaldı ☺️
Az ve öz. Her cümleyle nokta atışı tespitler. Kaleminize sağlık 👏💕
Öznur dedi ki…
Evlilikte, işte, arkadaşlıkta bir değil birlelen olabilmek ne kadar kıymetli !
Öznur dedi ki…
Evlilikte, işte, arkadaşlıkta bir değil birleşen olabilmek çok kıymetli!
Nağme dedi ki…
Bildiğimizi sanıp da yanıldığımız yüzlerce konudan biri... Gerçekten evlilik nedir?
BeyZA dedi ki…
Tam da bugün yine birbiriyle yıllardır konuşup tartışıp kavga edip bir türlü çözüme ulaşamayan bir karı kocanın son vukuatını ve nasıl aynı yerde döndüklerini düşünürken okuduğum bu cümleler öyle kıymetli ki... Çünkü tam da gerçek problem bu noktada...

Durumumdan yayınlayacağım herkesin hatırlaması gereken bu detayı
EsraB dedi ki…
"Evlilik" ve "Aile olmak" bunlar aslında hayatın çok temel kavramları... Günümüzde çok hafife alınan, yanlış anlamlar yüklenen hatta hiç olmaması gereken kavramlarmış gibi bakılan kavramlar...Tekrardan düşünülesi konular..Bizlere tekrar hatırlattığıniz için teşekkürler...💗
Adsız dedi ki…
‘İnsan ortak bir hedefe yan yana yürüyorsa, birbirinin ihtiyacını gideriyorsa ancak aile olabiliyor’ tanımı ne kadar kıymetli 🥰
Adsız dedi ki…
İki tarafında kazanması kazan kazan ancak böyle yürür ilişki emeğinize sağlık
Ertuğrul dedi ki…
Sadece beklenti içerisinde olmak değil ailem için ne yapabilirim diye düşünmek, aile olmak demektir. Kaleminize sağlık. Teşekkürler.
Adsız dedi ki…
Eşler arası bir savaş varsa insanın eve giderken ayakları geri geri gidiyor. Mutluluk beraber bu hayata bakıp, karşı tarafı el üstünde tutmakla oluyor :) Elbette beklentiye girmeden :) Yoksa, elde var sıfır bile olmuyor daha da gerilemiş oluyoruz. :(

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor!

Hazır ol 2025! Sana yeni siparişler geliyor! Bir yılı daha uğurlamanın arifesindeyiz... Bazen insan beş dakikaya sabredemezken 365 gün 6 saatin yeniden geride kalması inanılmaz, değil mi? Daha dün elimizde makasla tutkal vardı ve sevdiklerimize yeni yıl kartı tasarlıyorduk. Makyaj pamuğundan kar yapıp yapıştırıyorduk. Karttan çok yüzümüze gözümüze bulaşan simler yıkamakla çıkmaz ve günlerce pırıl pırıl gezerdik. Bazı kartları postaneden yakınlarımıza gönderirdik. Bunun için kuyruk bekler, heyecan duyardık. Kartı teslim alan tanıdıklar, o acemi tasarımlarımıza hayran kalmış gibi yapardı. Sıra arkadaşımız, kartımızla dalga geçmiş bile olabilirdi ama biz övgülere inanmak isterdik. ‘HOŞ GELDİN Bin dokuz yüz… iki bin bilmem kaç...’’ Bunun gibi her yıl birçok senenin rakamları o kartları süslerdi. Yetişkin olunca kart tasarımları son bulur ama bu dönemlerde yaşanan bazı hisler hala ortaktır. Çoğu insan muhabirlerin uzattığı mikrofonlara benzer beyanlarda bulunur. Geçen yıla biraz sitem, gel...

Haftada İki Saat Spor İşe Yarar Mı?

Haftada İki Saat Spor İşe Yarar Mı? “ Egzersiz hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye bir soru sorsak, sizce cevaplar nasıl olurdu? Çoğunluk, egzersizin faydalarından bahseder, yapılması gerektiğini savunur. Yani “Neden yapmalıyız?” diye sorduğumuzda, çoğu kişi bunun iyi bir şey olduğunda hemfikirdir. Ama işin aslına bakarsak, bu söylemler çoğunlukla teoride kalır. Egzersizle gerçekten ilgilenenlerin sayısı oldukça azdır. Bu kadar iyi bir şeyse yaşam rutinimizde egzersize pay ayırmıyor olmamız garip değil mi? Alışveriş, yemek, eğlence gibi, sonunda keyif alacağımız bir şey söz konusu olduğunda, zaman ayırmakta zorlanmayız. Yol gitmek, efor sarf etmek gözümüze batmaz. Ama konu sağlığımız için harekete geçmek olunca, aynı hevesi gösteriyor muyuz? "Zamanım yok... Çok yoğunum... Yorgun hissediyorum... Bütçem yok... Yürüyecek yer yok... Düzgün salon yok... Hem zaten haftada iki saat egzersiz ne işe yarar ki?" Yapmak istemediğimiz bir şey için bahane üretmek hiç zor değil.  Uyku saatler...

Sporla Yeniden

Sporla Yeniden Ayşe bir süredir yataktan hiç bu kadar dinç kalkmamıştı. Bir hafta önce başladığı spor ne de iyi gelmişti. Gözlerini açınca içine, derin bir nefes çekip, bir kez daha şükür etti. Oysa spora başladığı ilk günler ne çok kas ağrısı çekmişti. İlk günler, çok sancılı geçmişti. Bacakları, kolları uzun süredir spor yapmadığı için, yaptığı ilk sporla hamlamıştı. Bu yüzden yürümekte bile zorlanıyordu. Ama önemli değildi, biliyordu ki sonu güzel olacaktı.  "İyi olan şeylerin başında bir miktar acı ve zorlanma olurdu." Sabredince sonunun güzel olacağının bilincindeydi. Hem istediği fiziksel görünüme kavuşacak hem de burada başlattığı hareket ile hayatına bereket katacaktı. Bu yüzden hem sabırlı ydı hem ümitli . Kimi zaman sabahın erken saatlerinde kalkıp esneme ve hareketler ile gününü bereketlendirdi. Kimi zaman gün içinde yaptığı yürüyüşler ve yüzmeyi de buna ekledi. Erken kalkıp, sporunu yapıyor, ılık bir duştan sonra daha önce hiç olmadığı kadar dinç hissediyordu kend...