Basite inmek mi, çıkmak mı? O gün de bir koşuşturmayla bitmişti. Hande masasını toparlayıp ofisten ayrılmak üzereydi. Buluşmayı düşününce heyecanlandı. Bu heyecanın sebebi buluşacağı kişi değil, duyacakları olduğunu biliyordu. Hukuk bürosunda çalışmaya yeni başlamıştı. İşleri çok yoğundu. İncelemesi gereken dava ve dosyalar bir türlü azalmıyordu. Başını kaşıyacak zamanı olmuyordu bazı günler. Bugün ofise yemek ısmarlamak yerine karşıda yeni açılan sandviç dükkanına gitmeye karar verdi. Biraz nefes almak, biraz da işlerden uzaklaşmak istemişti. Dükkân; ufak, sade ama çok şirin bir yerdi. Sandviçleri ekşi mayalı ekmekten, içindekiler ise organik üretimdi. Tam Hande’nin sevdiği gibi… Sahibi oldukça sevimli, hoş sohbet bir bayandı. Hande ne kadar mantıklı, tutarlı konuşuyor diye düşündü içinden. Konu tam " Hayattaki başarı " üzerine gelmişti ama Hande ofise dönmek zorundaydı. Telefonunu aldı dükkân sahibi Selin hanımın. Akşam sekizden sonra buluşup bu güzel sohbete devam etmek ...
Dününden daha iyi olmak isteyen herkes için…